Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, ailenin 4 bin yıllık tarihini anlatan “Aile Tarihinden Belgeler Kitabı”nın tanıtımını yaptı. Kitapta, eski Türklerden kalma çeyiz nağmeler, aile kütükleri ile Hıristiyan ailelerin vaftiz ve Musevi ailelerin nikah belgeleri yer alıyor. Bakan Derya Yanık, ailenin binlerce yıldır sosyal hayatın merkezinde olduğunu söyledi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının “Aile Tarihinden Belgeler Kitabı”nın tanıtımı yapıldı. Kitapta Asurlulardan, Hititlilerden kalma taş tabletlere yazılmış evlilik sözleşmeleri, Bizans dönemi evlilik yüzükleri gibi Anadolu coğrafyasının tarihi dokusunu yansıtan birçok orijinal materyalden örnekler var. “Aile Fotoğrafları Sergisi”yle birlikte Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Yemek ve Sergi Salonu’nda düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, insanlık tarihinin en önemli kurumu olarak bugünlere gelen ailenin, binlerce yıldır sosyal hayatın merkezinde bulunduğuna değindi.

Yazılı kayıtların olmadığı dönemlerde dahi destanlarla tarihte iz bıraktığını ifade eden Bakan Yanık, ailenin zaman içinde edebiyat, sanat ve kültür varlıklarına konu olduğunu söyledi. Yanık, “Kitapta, aileye dair evlilik, doğum, miras belgelerinin yanı sıra Anadolu topraklarının zengin birikimini yansıtan vaftiz belgeleri gibi birçok belge ve belge niteliği taşıyan materyalden yola çıkarak kronolojik bir derleme yapıldı. Eski Türklerden kalma çeyiznameler, vasiyetnameler, aile kütükleri gibi kayıtlara da eserde yer verildi. Çocukların aşı sertifikaları, Hıristiyan ailelerin vaftiz belgeleri, Musevi ailelerin nikah belgeleri, aile cüzdanları gibi aile kurumu ve aile hayatına dair belgeler eserde bir araya getirildi” dedi.

OĞLUNU EVLENDİRME ÇABASI

Kitabı hazırlayan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı uzmanlarından Dursun Ayan, aynı zamanda bir kitap koleksiyoneri olduğu için tarih merakıyla eskilere yöneldiğini söyledi. Yeni Şafak’a konuşan Ayan, Asurlular ve Hititler’e kadar uzanan dört bin yıllık Anadolu tarihinde evlilikle ilgili öne çıkan belgeleri anlattı. Ayan, “Bizim nikah memurlarımızın iyi günde kötü günde dediği gibi, eskiden ‘zenginlikte ve fakirlikte beraber olmak’ diyorlardı. Dört bin yıllık bir süreklilikten bahsediyoruz. Bir annenin oğlunu evlendirme çabasıdan, nişan olayının bozulmasına kadar belgeler var. Evlenecek kızın kardeşi ‘Babama kızınla evleneceğine dair söz vermiştin. Buraya gel ve karını al’ diyor. Çocuk verdiği sözü inkâr etmiyor, ama Asurlu bir kızla evleneceğini söylüyor” diyerek örnekler veriyor.

Geçmiş dönemlerde evliliklerin para ve mühür üzerine basıldığını söyleyen Ayan, “Bir Bizans parası üzerinde kral ve kraliçenin resmi var. Yani bir evlilik para üzerine basılmış. Hititler’de de mühür üzerinde kadın ve erkek sembolüyle Hitit kralı ve kraliçesine işaret ediyor. Devletlerin nikahları kaydettiğini görüyoruz yine belgelerde. On beşinci yüzyılda Karaman nikah defterine rastlıyoruz” ifadelerini ekliyor.

AİLE KAVRAMI HERKES İÇİN KIYMETLİ

Aile ve Toplum Hizmetleri Genel Müdürü Cem Uraldı, kitabın önemini şu ifadelerle anlattı: “Aileyi merkeze alarak ortaya koyduğumuz eserler serisinin ikinci kitabı. Daha önce de ‘Tüm Yönleriyle Mahremiyet’ isimli bir kitap çalışmamız vardı. Temel hedefimiz ailenin kavramsal olarak bütün olumlu yönleriyle gündemimizdeki yerini muhafaza etmesi. İçinde yaşadığımız zamanın aileye getirdiği bir takım tehditler var. Bireyselleşmenin en uç noktaya ulaştığı toplum kesimlerinde bile hala aile kavramının herkes için çok kıymetli bir yerde durduğu ortaya çıkıyor.”