Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada, Burita ile Hacraf’ın “bölgesel güvenlik” meselelerini görüştüğünü bildirdi.

Video konferans yöntemiyle gerçekleşen görüşmede, "Körfez ülkelerinin güvenliğinin, Fas’ın istikrar ve güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu" belirten Bakan Burita, "Yemen'deki Husilerin ve destekçilerinin Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki sivil ve ekonomik tesisleri hedef almasını reddediyor ve kınıyoruz." ifadelerini kullandı.

Genel Sekreter Hacraf'ın ise KİK’in Batı Sahra konusunda Fas’ın egemenliğini destekleyen duruşunu yinelediği bildirildi.

Görüşmeye dair Hacraf, "Bu yapay sorunun çözümü ancak Fas Krallığı’nın egemenlik ve toprak bütünlüğü çerçevesinde mümkündür." dedi.

BATI SAHRA SORUNU

İspanya'nın, Batı Sahra'daki sömürgesine karşı 1970'te başlayan ayaklanmalar, Polisario Cephesi'nin kurulması ile sonuçlanmış ancak sömürge karşıtı bu isyan daha sonra Cephe'nin bağımsızlık mücadelesine dönüşmüştü.

Batı Sahra halkını temsil ettiğini öne süren Polisario Cephesi, bölgenin bağımsızlığı için ilk fırsatı Uluslararası Adalet Divanı'nda elde etmişti. 1975 yılında toplanan Uluslararası Adalet Divanı, Batı Sahra halkının "kendi kaderini tayin etme hakkı" olduğunu ilan etmişti.

Uluslararası Adalet Divanı'nın kararı üzerine İspanya, bölgede referandum yapmayı önermiş ve çıkacak sonuca bağlı kalacağını taahhüt etmişti. Referandum kararı alınmasının ardından dönemin Fas Kralı 2'nci Hasan 5 Kasım 1975'te halka "Yeşil Yürüyüş" emrini vermişti. 6 Kasım'da başlayan ve 350 bin Faslının katıldığı ifade edilen yürüyüş 9 Kasım'da sona ermişti.

Bu olayın ardından İspanya'nın bölgeden çekilmesiyle Batı Sahra'yı kendi topraklarına katan Fas ile Polisario Cephesi arasında yaşanan gerginlik ise halen devam ediyor.

HUSİ MİLİSLERİNİN ABU DABİ SALDIRISI

BAE'nin başkenti Abu Dabi'nin Musaffah bölgesine 17 Ocak’ta silahlı insansız hava aracıyla düzenlenen saldırı neticesinde petrol yüklü 3 tankerin patladığı belirtilmiş ve saldırıda 3 kişinin öldüğü, 6 kişinin ise yaralandığı bildirilmişti.

Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, Dubai ve Abu Dabi havaalanlarının, Abu Dabi'nin Musaffah bölgesindeki petrol rafinerisinin, BAE'ye ait bazı önemli ve hassas tesislere yapılan saldırıların İran yapımı Zülfikar, Kudüs-2 balistik füzeleri ve SİHA’larla gerçekleştirildiğini bildirmişti.