Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) açılışında yaptığı konuşmada, uzun yıllar boyunca AKM'nin yenilenmesi projesine karşı çıkan, bunun için akla hayale gelmeyen yalanlara, iftiralara başvuran kesimlerin, ortaya çıkan eser karşısında bir parça da olsa mahcubiyet duyacaklarını ümit ettiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu eser, eski Türkiye ve yeni Türkiye fotoğrafının en belirgin şekilde görüldüğü yerdir. Biz bunun benzerini biliyorsunuz Harbiye'de de yaşadık. Harbiye'de de aynı durumla karşı karşıya kaldık. 'Yapmayacaklar. Burada sadece oyalıyorlar.' Bunları söylediler. Fakat biz adeta yerin dibine girercesine Harbiye'deki kongre merkezini de yaptık ve İstanbul'umuza kazandırdık." ifadelerini kullandı.

Erdoğan, "Biz her zaman ve her konuda olduğu gibi, Atatürk Kültür Merkezi tartışmalarında da sözümüzü eserlerimizle ve hizmetlerimizle söyledik." diyerek, şöyle devam etti:

"Biz 1994 yılından beri bu şehir için neler yapmadık ki. Haliç'i temizleyip yeniden halkımızın hizmetine sunduk. Tünelleri, köprüleri, metroları, otoyollarıyla güçlü bir ulaşım altyapısı kurduk. Çünkü biz İstanbul'a aşıktık. Kentsel dönüşüm projeleriyle parklarıyla yeşil alanlarıyla şehrin çehresini değiştirdik. Tamamladığımız İstanbul Havalimanı ve inşası yolunda ilk adımlarını attığımız Kanal İstanbul gibi küresel düzeyde stratejik projelerle şehrimizi dünyanın kalkınma gündeminin merkezine yerleştirdik. Üniversiteleriyle şehir hastaneleriyle statları ve spor salonlarıyla modern yapılarıyla şehri cazibe merkezi haline getirecek sayısız hizmeti halkımızın istifadesine sunduk. İstanbul'un ruhunu oluşturan tarihine, kültürüne, sanatına sahip çıkacak nice eserlere imza attık."

Bugün de yeni Atatürk Kültür Merkezi'ni hep birlikte açtıklarına işaret eden Erdoğan, "Türkiye'nin ve İstanbul'un 2023 hedeflerine uygun, böyle bir eseri şehrimize kazandırmakla bizden sonraki nesillere en büyük hediyelerden birini verdiğimize inanıyorum. Burada yürütülecek her kültür sanat faaliyeti büyük ve güçlü Türkiye'nin inşası yolunda kendi alanında atılmış bir adım olacaktır. İstanbul'un 1453'teki fethinden beri bu şehre vurduğumuz mühürlerin son halkası olarak gördüğüm Atatürk Kültür Merkezi'miz ülkemizin kültür-sanat nabzının attığı yer olarak inşallah asırlar boyunca ayakta kalacaktır." ifadelerini kullandı.

"BU AÇILIŞLA BİRLİKTE 4 KASIM TARİHİNE KADAR SÜRECEK BEYOĞLU KÜLTÜR YOLU FESTİVALİ'Nİ DE BAŞLATMIŞ OLUYORUZ"

Projesinden inşasına kadar her aşamasını yakından takip ettiği bu muhteşem eserin ülkeye ve İstanbul'a hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, yeni AKM'yi millete kazandıran Kültür ve Turizm Bakanlığını, mimar Murat Tabanlıoğlu'nu ve kardeşlerini, projenin inşasını yürüten Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, emeği geçen herkesi tebrik etti.

Erdoğan, bu açılışla birlikte 4 Kasım'a kadar sürecek Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'ni de başlatmış olduklarını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Biraz sonra dünya prömiyerini beraberce izleyeceğimiz Koca Sinan Operası hem Atatürk Kültür Merkezi'mizin hem de Beyoğlu Kültür Yolu Festivali'mizin açılış programıdır. İstanbul'un benzersiz tarihi mekanlarına ev sahipliği yapan Beyoğlu'nun sahip olduğu değerlerin önemli bir bölümü bu festivalin kapsamında yer almaktadır. Bugünden itibaren 5 gün boyunca 40'ı kapalı ve 24'ü açık olmak üzere 64 farklı noktada yürütülecek sergi, konser, atölye çalışması, edebiyat sohbeti, video gösterisi gibi etkinliklere gençlerimiz başta olmak üzere herkesi davet ediyoruz. İnşallah, artık her yıl ilkbaharda ve sonbaharda yapılarak geleneksel hale getirilecek bu festival, Atatürk Kültür Merkezi ile Galataport arasında uzanan onlarca mekanın hem kendi vatandaşlarımız hem yabancı misafirlerimiz tarafından daha iyi tanınmasına vesile olacaktır."

"ARTIK KARŞIMIZDA ÇEHRESİ DEĞİŞMİŞ, UFKU DERİNLEŞMİŞ, İMKANLARI ARTMIŞ, HEDEFLERİ BÜYÜMÜŞ BİR İSTANBUL VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, doğup büyüdüğü, sivil toplum ve siyaset çalışmalarına ilk başladığı yer olan Beyoğlu'nun Batı ve Doğu kültürünün seçkin örneklerinin sergileneceği bu tarz etkinliklerle marka değerinin yükselmesinden memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Böyle bir eserin meydana getirilmesinde Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'u özellikle kutladığını vurgulayan Erdoğan, "Çünkü buraya sadece ara sıra uğramak değil, buraya gerçekten kendini vermek suretiyle yakın markajda burayı takip etmesi, ekibinin aynı şekilde bunu takip etmesi, işte bugün bu açılışı yapma şanına bizi kavuşturdu." dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"İstanbul dünyanın en kadim medeniyet şehirlerinden biri olmasına rağmen hala hak ettiği yere ulaşamamış bir şehirdir. Tarihin bilinen en eski uygarlıklarının izlerini taşıyan, Roma, Bizans, Osmanlı gibi 3 imparatorluğun başkentliğini yapan İstanbul, Cumhuriyetimizin de en kıymetli markasıdır. Milli mücadeleyi zafere ulaştırarak Cumhuriyetimizi kurduktan sonra yeni bir medeniyet hamlesi yapabilmek için ihtiyacımız olan gücü uzunca bir süre sonra ancak toparlayabildik. Bu sıkıntılı dönemde ülkemizin her şehri gibi İstanbul da ağır yaralar aldı. İstanbul'a belediye başkanı seçildiğimizde etrafı gecekondularla çevrili, altyapısı yetersiz, insanları temel hizmetlere bile erişemeyen bir şehir devralmıştık. Uzun yılların birikimi olan sorunları çözmek için kolları sıvadık ve kısa sürede çok önemli mesafe katettik. Başbakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız döneminde de İstanbul'un her meselesiyle yakından ilgilendik. Çözümü için bizzat gayret gösterdik. Elbette bu kadim şehir geri dönüşü olmayan kimi tahribatlara uğradı. Ama şu gerçeği de hep birlikte kabul etmeliyiz ki artık karşımızda çehresi değişmiş, ufku derinleşmiş, imkanları artmış, hedefleri büyümüş bir İstanbul vardır."