BosnaSırplar ateşle oynuyor” başlıklı makalede 1,2 milyon nüfuslu Sırp entitesinin ülkeden ayrılması için mücadele eden Dodik’in bu adımlarının sebebinin önümüzdeki yıl seçimlerde iktidarı kaybetmekten korkan Sırp liderin aleyhindeki yolsuzluk suçlamalarının hukuki sonuçlarından korkması olabileceği ifade edildi.

Dodik ile gerçekleştirilen mülakata yer verilen haberde Sırp liderin, yeni bir savaş başlatmak istemediğine yönelik ifadelerine yer verildi. Spiegel’e yaptığı açıklamada Dodik, “Bunu başlatan biz olmayacağız. Biz, hedeflerimize ulaşmak için siyasi yollarla mücadele veriyoruz” diye konuştu.

Bosna Hersek’te krizin eski Yüksek Temsilci Valentin Inzko’nun geçirdiği soykırımı inkar yasasından sonra başladığını ve Dodik’in başlattığı boykotla Bosna Hersek’in devlet kurumlarını kilitlediğini yazan Spiegel, Sırp liderin Sırp Cumhuriyeti entitesinin kendi ordusunu kurması yönündeki girişimini ise “patlamaya yol açması muhtemel” bir adım olarak nitelendirdi.

SIRPLAR CEPHANE TOPLUYOR İDDİASI

Ülkede Bosna savaşının hemen öncesinde, 1992 yılındakine benzer bir atmosferin hakim olduğuna ve Sırp polislerin tüfek dahil cephane biriktirdiğine dair iddialar bulunduğuna dikkat çeken Spiegel, Bosna Hersek’in Frankfurt’taki konsolosunun da harp tecrübesi olan 100 bin Bosnalı vatanseverin ülkelerini savunmaya hazır olduğu yönündeki açıklamasına yer verdi.

Sırbistan ve Rusya’nın Bosna Hersek’teki Sırp Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını istemelerinin pek muhtemel olmadığını yazan Spiegel, diğer taraftan Dodik gibi bir istikrarsızlık kaynağının Rusya ve Sırbistan’ın işine geldiğini zira bu şekilde bu iki ülkenin bölgede barışın korunmasındaki önemlerini gösterme imkanı elde ettiklerini ileri sürdü.

Dergiye verdiği mülakatta son dönemde Bosnalı Sırp yetkililerin sık sık tekrarladıkları “Bosna Hersek’te İslam devleti” iddiasını yineleyen Dodik, “Görevde olduğum sürece Sırpların kaderinin başkalarının ellerine geçmediğinden emin olmak için elimden geleni yapacağım” dedi. Dodik, “seçimle göreve gelmemiş olan yabancıların aldıkları kararların sorumsuzca olduğunu” söyleyerek bu yabancıların “Bosna Hersek’te bir İslam devleti kurmaya çalıştıklarını” ileri sürdü.