Ülkenin resmi ajansı NNA'da yer alan habere göre Lübnan Başbakanlığı, geçen yıl meydana gelen patlamanın birinci yılı dolayısıyla genelge yayımladı.

Genelgede patlama faciasının yaşandığı 4 Ağustos'un ulusal yas günü olarak ilan edildiği, bayrakların yarıya indirileceği ve devlet kurumlarının kapalı olacağı belirtildi.

Beyrut Limanı'nda 4 Ağustos 2020'de patlayıcı maddelerin bulunduğu bir depoda önce yangın çıkmış ardından tüm kenti sarsan çok güçlü bir patlama meydana gelmişti.

Cumhurbaşkanı Mişel Avn, patlamaya 6 yıldır limandaki bir depoda tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını söylemişti.


beyrut patlama detayları

Lübnan Kızılhacı başkent Beyrut'ta Çarşamba günü meydana gelen patlamada 190'ten fazla kişinin hayatını kaybettiğini açıkladı. Yaralı sayısı ise 6 binden fazla.

Beyrut'un büyük bölümünde yıkıma neden olan patlama ile ilgili kentin Valisi Marvan Abboud, kayıpların maddi karşılığının toplam 10 ila 15 milyar dolara çıkabileceğini söyledi.

Vali Aboud, gün içinde gözyaşları içinde bir açıklama yaparak, "Sanıyorum evsiz kalanların sayısı 250 bin ile 300 bin arasında" demişti.

Lübnan Sağlık Bakanı Hamad Hassan, ülkedeki hastanelerde kritik durumda olan hastaların tedavisi için yeterli yatak ve ekipman olmadığını açıkladı.

Beyrut Valiliği, 100'den fazla kişinin de kayıp olduğunu duyurdu. Kurtarma ekipleri kayıpları arıyor. Beyrut'ta kan bağışı çağrısı yapıldı.

Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun, patlamaya, 6 yıldır liman bölgesinde yeterli güvenlik önlemi alınmadan tutulan 2 bin 750 ton amonyum nitratın yol açtığını ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi.

Kent genelinde iki haftalık acil durum ilan edildi, liman yetkilileri ev hapsine alındı.

Güvenlik yetkilileri, patlamaya bir süre önce limanda el konulan patlayıcıların neden olduğunu açıkladı.

Lübnan Televizyonu OTV'ye konuşan liman müdürü Hassan Koraytem ise amonyum nitratın limandan çıkarılması konusunda yetkililerin verdiği emirlerin uygulanmadığını söyledi.

Koraytem, amonyum nitratın altı yıl önce mahkeme kararıyla limandaki bir depoya konduğunu fakat hem gümrük yetkilileri hem de Dışişleri Bakanı'nın bu maddenin limandan çıkarılması ya da ihraç edilmesi yönündeki talimatlarının uygulanmadığını kaydetti.

Fransa üç uçak dolusu yardım yolladı

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yarın Beyrut'u ziyaret edecek. Fransa hükümeti bugün Lübnan'a acil yardım görevlileri, tıbbi cihaz ve malzeme ve bir gezici klinik de taşıyan üç uçak yolladığını açıkladı. Gönderilen üç uçaktan ikisi 55 arama ve kurtarma görevlisi, 25 ton hijyen malzemesi ve 500 kişiyi tedavi edebilecek bir gezici klinik taşıyor.

Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada Beyrut'taki hastaneleri desteklemek amacıyla 12 yardım çalışanı daha yollanacağını bildirdi.

Bugünün ilerleyen saatlerinde kalkacak olan üçüncü özel uçakta ise insani yardım malzemesi ve sağlık görevlileri var.

Uçağın kalktığı Marsilya'dan Beyrut'a dört doktor, üç hemşire ve iki itfaiye uzmanı gidiyor.

AFAD da Lübnan'a uçakla tıbbi yardım malzemesi gönderecek.

Lübnan geçen sene sonundan bu yana derin bir krizin içinde. Ekonomik, siyasi daha sonra da pandeminin başlamasıyla sağlık krizleri yaşandı.

Covid-19 nedeniyle evlerine kapanmaları ve sokakları boşaltmaları söylenene kadar meydanlara çıkanlar devrim talebiyle gösteriler düzenliyordu.

Birçok Lübnanlı şimdi burada yaşanan trajedinin, afetin yozlaşmış siyasi sistemin çökmesinin bir sonucu olduğunu söylüyor.

Yanıt bulması gereken büyük sorular var. Amonyum nitratın orada olduğunu kimler biliyordu?

Neden oradaydı? Yalnızca korkunç bir ihmal miydi?

Yoksa daha kötü niyetli bir amaç mı vardı? Rüşvet ve yolsuzlukla ilgili bir durum mu? Yoksa biri, ya da bir kurum, bunların orada olduğunu biliyordu ve patlayıcı gücü salana kadar orada mı tutuyordu?

Bütün bu soruların yanıtlanması gerekiyor. Lübnanlara doğrudan dürüst yanıtlar bulacaklarına dair bir güven de kaldığını düşünmüyorum.

Bunun da sonuçları olacak çünkü yeniden değişim için sokaklara dökülmeden önce bir ülkenin kaldırabileceklerinin de sınırı var.

Patlama anında neler yaşandı?

Beyrut'taki patlama, Salı günü yerel saatle 18.00 sularında meydana geldi.

BBC muhabiri Rami Ruhayem, 10 kilometre uzaklıkta deprem gibi hissedildiğini söylediği patlama anı için "Hayatımda bu kadar yüksek bir ses duymadım" dedi.

Lübnan medyasında çok sayıda kişinin yıkılan binaların enkazının altında kaldığı ifade ediliyor. Ajanlar ile haber kanallarının bölgeden geçtiği görüntülerde ise arabaların ve binaların büyük hasrar gördüğü görülüyor.

Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan bir görgü tanığı "Buradaki binaların hepsi yıkıldı. Karanlıkta cam ve enkazın üzerinde yürüyoruz" dedi.

Beyrut'taki hastanelerin tamamen dolduğu da aktarılıyor.

Patlama, Beyrut'tan 240 kilometre uzaklıktaki Kıbrıs Adası'nda dahi hissedildi. Eski BBC muhabiri, TV sunucusu Emilia Papadopoulos patlamayı, Kıbrıs'ın Limasol kentinde hissettiklerini, evlerin pencerelerinin titrediğini söyledi.

Lübnan Yüksek Savunma Konseyi, Beyrut'u "afet bölgesi" ilan etti ve bugün toplanacak kabineden olağanüstü hal ilan etmesini istedi.

Görgü tanıkları neler anlatıyor?

Fransız haber ajansı AFP'nin bölgedeki muhabiri, Beyrut'un ticaret bölgesi olan ve iş yerlerinin yoğun olduğu Hamra'daki tüm binaların dış cephelerindeki camların kırıldığını aktardı.

BBC'ye konuşan Lübnan'daki Refik Hariri Üniversite Hastanesi Müdürü Dr. Firass Abiad, yaralıların çoğunun cam kırıklarından yaralandığını söyledi.

Abiad, patlamanın hasarı nedeniyle iki hastanenin tahliye edilmesi gerektiğini, oradaki hastaların da nakledildiğini söyledi.

Patlamanın şiddetiyle arabalar takla attı, trafik tabelaları yerinden söküldü.

AFP'ye konuşan emekli öğretmen Makrouhie Yergenian da yaşananları bir "nükleer patlamaya" benzetti.

Liman yakınlarında yaşayan ve 70'li yaşlarının ortasında bulunan Yergenian, "Bugüne kadar görmediğim şey kalmamıştı, ama 1975-1990 arasındaki iç savaşta bile böyle bir şey yaşamamıştım" dedi.

Patlama, kilometrelerce ötedeki sokaklarda bile hasara yol açtı.

Reuters'a konuşan bir görgü tanığı ise bölgedeki binaların balkonlarının, patlamanın etkisiyle yıkıldığını anlattı.

Beyrut Limanı Genel Müdürü Hassan Koraytem, limanın Perşembe gününden itibaren kısmen faaliyete geçmesini umduklarını açıkladı.

Öte yandan Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi, Eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin 2005'te öldürülmesiyle ilgili bu hafta açıklayacağı kararı, Beyrut'taki patlamadan etkilenenler ve yakınlarına saygı göstermek için erteledi.

Siyasetçiler ne dedi?

Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun hükümetin 66 milyon dolarlık acil durum fonunu da devreye sokacağını açıkladı.

Lübnan Başbakanı Hassan Diab ise patlamanın sorumlularından hesap sorulacağını söyledi.

Diab, "ulusal bir felaket" olarak nitelediği patlamanın ardından "Dost ve kardeş ülkelere acil çağrıda bulunuyorum: Lübnan'ın yanında olun ve derin yaralarımızı iyileştirmemize yardım edin" dedi.

Lübnan'daki en güçlü siyasal hareketler arasında yer alan Hizbullah örgütü, patlamanın ardından "ulusal birlik" çağrısında bulundu:

"Bu trajik felaket, eşi benzeri görülmemiş bir yıkıma yol açtı. Şimdi tüm Lübnan halkının, politik güçlerin ve ulusal aktörlerin dayanışma ve birlik zamanı."

ABD Başkanı Donald Trump, patlama için "Bir saldırıya benziyor" dedi. ABD ordusundan generallerle buluştuğunu ve onların da kendisine bu yönde bilgi verdiğini söyleyen Trump, "Bir tür bombaydı" diye konuştu.

Türkiye dahil birçok ülke yardım teklifinde bulundu
Patlamanın ardından aralarında Türkiye, İngiltere ve Fransa'nın da bulunduğu çok sayıda ülkeden siyasetçi geçmiş olsun mesajları paylaştı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 6 Türk vatandaşının yaralandığını açıkladı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altın, Lübnan Cumhurbaşkanı Michel Aoun'un Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tekliflerinden ötürü teşekkür ettiğini yazdı.