İngiliz "The Times" gazetesinde yer alan bir analizde; Amerika'nın devasa, gaz yakan Abrams tankının Ruslara karşı savaşta Ukrayna bozkırlarında güç kazanmasının aylar hatta yıllar alabileceği belirtildi.

Catherine Philp tarafından hazırlanan analizde, Washington'un Ukrayna ordusuna onlarca tank verme kararının, Ukrayna'ya ağır silah akışının önünü açan hassas bir diplomatik dansta çok önemli bir unsur olduğu ve NATO ittifakının yıkıcı bir felaketten kaçındığı belirtildi.

Rusya'nın, Herson ve Kharkiv çevresindeki bölgelerindeki küçük düşürücü kaybından sonra başarıya aç olduğunu belirten Catherine Philp, Ukrayna'nın Rusya'nın baharda yapacağı saldırı için Batı'dan tankları almak için yalvardığını yazdı. Ukrayna için en uygun tanklara sahip ülkenin Müttefiklere Leopard-2 tankları sağlayan Almanya olduğunu ve bunların Ukrayna'ya nakledilmesi için baskı yaptıklarına da analizinde ye verdi.

Ancak 2. Dünya Savaşı geçmişi hâlâ ağır olan Almanya'nın kendisini Ukrayna'nın önemli bir tedarikçisi olarak göstermek konusunda isteksiz olduğunu belirten analiz Almanaya'nın Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İngiltere ve Rusya'nın aksine, nükleer bir güç olmadığına ve bağımsız bir caydırıcılığa sahip olmadığına da dikkat çekiyor.

Pentagon, kapsamlı bakım ve ikmal gerektiren Abrams'ın gönderilmemesini tavsiye ettiğine yer veren analiz ABD ve Almanya arasında gergin görüşemelerin olduğunu ama sonuç olarak önce ABD ardıdan da Almanaya'nın tankları göndermeye karar verdiğine de yer verdi.

Analiz tank gönderme kararının ardından Finlandiya, Hollanda ve İspanya'daki yetkililerin de Ukrayna için hazırlığa geçtiği bilgisini paylaştı. Ayrıca analiz Almanya'nın tank kullanımı için Ukraynalı askerleri eğitmeye başlayacağını yazdı.

İngiliz The Times'ta yer alan analiz, bu olayın, Avrupa'nın Rusya'ya karşı savaşta Ukrayna'ya yardım etmek için ABD'ye olan bağımlılığını ve Amerikan iç politikasının kaprislerine karşı kırılganlığını bir kez daha gözler önüne serdiğini vurguladı.

Avrupalı ​​müttefikler, Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'yı Washington'a bağımlılığı azaltmasını önemli gördüğünü belirtirken, Ukrayna'daki çatışma, Fransa Başbakanı Macron'un "stratejik özerklik" dediği şeyi geliştirmedeki başarısızlığını ortaya çıkardığı da analizin en önemli noktasını oluşturdu.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron daha önce AB'nin NATOya bağlı olmadan hareket edebiliceğini belirtmiş AB'nin güvenlik konusunda ABD'ye olan bağımlılığını azaltmaya çalışmıştı.