İsrail’in, yıllarca abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi’ne 7 Ekim 2023'te saldırılarını başlatmasının ardından elektrik ve su tedariki ile yardım ve yakıt girişini kesmesi nedeniyle yerinden edilenlerin sayısının 2 milyona ulaştığı Gazze'de halk büyük bir insani felaket yaşıyor.

Filistin yaşlı kadının sağlık durumu, içme suyu ve elektrik jeneratörlerini çalıştırmak için gerekli yakıtın bulunmaması nedeniyle diyaliz seanslarının azalması ve bu seanslarını düzenli olarak gerçekleştiremediği için giderek kötüleşiyor.

Yaşlı kadın, haftada üç yerine iki kez diyalize girebiliyor, her seansın süresi de dört yerine iki saate indirildi. Yürüyemediği için diyalize eşek arabasıyla gitmek zorunda kalan Filistinli yaşlı kadın, durumuna uygun ulaşım imkanının olmaması nedeniyle de hastaneye ulaşmakta zorluk çekiyor.

Filistinli kadının hastaneye ulaşmak için günde yaklaşık 4 saat süren uzun mesafelere katlanması, acısını ve fiziksel yorgunluğunu da artırıyor.

Savaş nedeniyle sağlık sisteminin de çöktüğü Gazze Şeridi'nin merkezinin çeşitli bölgelerinden ve güneyinden diyaliz için gelen hastalarla dolup taşan hastanede saatlerce beklemek zorunda kalan yaşlı kadının acıları da dayanılmaz bir hal alıyor.

Filistinli 83 yaşındaki Nimet Davud, savaşın başında evi yıkıldıktan sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya bölgesinden Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus’un El-Mevasi bölgesine kaçmak zorunda kaldı.

Mevasi bölgesinde ailesiyle birlikte kurduğu geçici bir çadırda yaşayan Davud, burada en temel yaşam ihtiyaçları olan ilaç ve tıbbi malzeme konusunda ciddi yoksunluk çekiyor.

İsrail, Gazze'de çocuk felci aşısının yapıldığı sağlık merkezini bombaladı İsrail, Gazze'de çocuk felci aşısının yapıldığı sağlık merkezini bombaladı

Davud, İsrail'in çok sayıda hastane ve sağlık merkezinin yıkılmasına yol açtığı savaşı nedeniyle büyük bir felaketle karşı karşıya bulunan Gazze Şeridi’nde, kendisi gibi yüzlerce hastayla birlikte sürekli tıbbi bakıma ihtiyaç duyuyor.

"Sağlık durumum sürekli kötüleşiyor"

Filistin yaşlı kadın Davud, yaptığı açıklamada, “Artık diyaliz seanslarına ulaşmak için uzun mesafeler katetmek zorunda kaldığım için sağlık durumum sürekli kötüleşiyor.” dedi.

Savaş öncesi günde 3 seans diyalize girdiğini söyleyen Davud, “Daha önce günde üç kez, her biri dört saat olmak üzere diyaliz seanslarına giriyordum ancak bugün haftada yalnızca iki kez yapıyorum ve her seans sadece iki saat sürüyor.” ifadelerini kullandı.

Aksa Şehitleri Hastanesindeki Diyaliz Bölümü, elektrik jeneratörlerini çalıştıracak yakıtın ve diyaliz işlemi için ihtiyaç duyulan içme suyunun bulunmaması, tıbbi malzeme eksikliği ve sık sık ekipman arızaları nedeniyle gerektiği gibi hizmet de sunamıyor.

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), tarafından “Gazze'deki Sessiz Ölümler: Sağlık sisteminin yıkımı ve Refah'ta hayatta kalma mücadelesi” başlığıyla 29 Nisan’da yayımlanan raporda, İsrail'in yoğun saldırıları altındaki Gazze'de kritik sağlık hizmetlerinde yaşanan aksaklıkların ölümlere neden olduğu bildirilmişti.

Raporda görüşlerine yer verilen MSF Acil Durum Programları Başkanı Mari Carmen Vinoles, şu ifadeleri kullanmıştı:

"Gazze'de dolup taşan hastanelerde kaç çocuk zatürreden öldü? Önlenebilir hastalıklar nedeniyle kaç bebek hayatını kaybetti? Saldırıya uğrayan hastanelerdeki böbrek diyaliz ünitelerinin kapatılmasının ölümcül sonuçları ne olacak? Bunlar, Gazze genelinde sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle yaşanan ve tüm bu kaos içinde rapor edilmeyen Gazze'deki sessiz cinayetlerdir."