Gazze’de devam eden insani kriz, İsrail’in insani yardım çalışanları ve doktorların bölgeye girişini engellemesiyle daha da derinleşiyor. Perşembe günü, Ürdün’den yola çıkmaya hazırlanan iki doktor ve dört insani yardım çalışanından oluşan bir grup, İsrail tarafından Gazze’ye giriş izni alamadı. Bu gelişme, bölgede açlık ve sağlık krizinin giderek kötüleştiği bir dönemde uluslararası tepkiyle karşılandı.
Filistin Sağlık Bakanı Majed Abu Ramadan, son günlerde açlığa bağlı nedenlerle 29 çocuk ve yaşlının hayatını kaybettiğini duyurdu. Ayrıca, Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA), 14.000 bebeğin kritik durumda olduğunu ve acil yardıma ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Yardım konvoyları harekete geçemiyor
Çarşamba akşamı İsrail’in askeri birimi Cogat, Gazze’ye 198 yardım kamyonunun giriş yaptığını açıkladı. Ancak, bu kamyonların büyük bir kısmının hâlâ Karem Şalom sınır kapısında bekletildiği ve Gazze’ye ulaşamadığı bildirildi. Filistin Kızılayı Başkanı Younis Al-Khatib, yardımların henüz sivillere ulaşmadığını ifade etti.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Şefi Tom Fletcher, yardımların dağıtımında ciddi güvenlik sorunları, koordinasyon gecikmeleri ve İsrail güçleri tarafından sağlanan uygunsuz rotalar gibi engellerle karşılaşıldığını belirtti. Fletcher, “Bugün kritik bir gün olacak. Yardımların harekete geçmesi önemli, ancak insani yardım çalışanlarımız büyük zorluklarla karşı karşıya.” dedi.
İsrail'in politikasına tepkiler
İsrail, Mart ayında Gazze’ye yönelik tam bir abluka başlatarak gıda, tıbbi malzeme ve yakıt girişini durdurmuştu. Bu durum, bölgede yaklaşık yarım milyon Filistinliyi açlıkla yüz yüze bıraktı. İsrail Başbakanı Netanyahu, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, “kıtlık krizini önlemek” için temel gıda maddelerinin sınırlı miktarda girişine izin vereceklerini duyurmuştu. Ancak bu plan, Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası yardım kuruluşları tarafından reddedildi.
İsrail’in yardım çalışanlarına yönelik engellemeleri, uluslararası toplumda “insani bir alibi” olarak görülüyor. İsrail’in gelecekte bu sınırlı yardımları, Gazze’deki eylemlerini savunmak için kullanabileceği iddiaları gündeme geldi.
Bir sağlık çalışanı, “İsrail, bir yandan her şeyi engellerken, diğer yandan sınırlı sayıda doktorun girişine izin vererek bunu bir savunma mekanizması olarak kullanıyor.” dedi. İsrail’in bu politikası, uluslararası hukuk ve insani yardım ilkelerine aykırı olarak değerlendiriliyor.
Uluslararası toplumdan çağrı
Gazze’deki insani krizin çözümü için uluslararası toplumun daha güçlü bir şekilde harekete geçmesi gerektiği vurgulanıyor. Uzmanlar, bölgede yaşanan açlık ve sağlık krizinin, yalnızca Gazze halkı için değil, küresel insani değerler açısından da bir sınav niteliğinde olduğunu belirtiyor.