Aylardır Filistinliler için ölüm ve kaosa yol açtığı iddialarıyla gündeme gelen, İsrail ve ABD tarafından desteklenen Gazze İnsani Yardım Fonu (GHF), Pazartesi günü İcra Direktörü John Acree'nin yaptığı açıklamayla Gazze'deki faaliyetlerini sonlandırdığını bildirdi.
GHF, Mayıs ayı sonunda, İsrail'in 2 Mart'tan itibaren tüm insani ve ticari malzemelere uyguladığı topyekûn abluka sonrası yardım dağıtımını devralmıştı. Kuruluşun askeri usullerle kurduğu dağıtım merkezleri faaliyete geçtiğinde, Gazze'de kıtlık yaygındı.
Eleştirilen model ve ölümcül sonuçlar
Diğer insani yardım kuruluşlarının aksine GHF, yardımları doğrudan ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak yerine, Gazze Şeridi'nin güneyinde dört dağıtım noktası açtı ve halkın, günlerce yürümek zorunda kalsalar bile, bu noktalara gelmesini şart koştu. Özellikle kuzeydeki gıda dağıtım hizmetlerinden mahrum kalanlar için bu yolculuk son derece tehlikeliydi.
En saygın yardım dağıtım ağları tarafından dahi sert bir şekilde eleştirilen GHF'nin icra direktörü John Acree, buna rağmen kuruluşun "yeni standartlar belirlediğini" iddia etti. Acree, eski bir ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) yetkilisi olarak, "Bu misyon, en zorlu çatışma bölgelerinde bile insani yardımın verimli, güvenli ve şeffaf bir şekilde ulaştırılabileceğini göstermek üzere tasarlanmıştır," ifadelerini kullandı.
Acree, kurduğu modelin Sivil-Asker Koordinasyon Merkezi (CMCC) tarafından "benimseneceğini ve genişletileceğini" belirterek, "Gazzelilere yardım ulaştırmanın daha iyi bir yolu olduğunu gösterme misyonumuzda başarılı olduğumuz için operasyonlarımızı sonlandırıyoruz," dedi. GHF, kuruluş amacının sadece "geçici bir acil durum girişimi" olduğunu savundu.
Güvenlik endişeleri ve çatışmalar
Görgü tanıkları, sosyal medya videoları ve sızdıranlar tarafından yapılan açıklamalara göre, bu dağıtım noktalarında görev yapan silahlı İsrail askerleri ve GHF tarafından kiralanan ABD'li güvenlik taşeronları nedeniyle Filistinliler sürekli olarak yaralanma veya ölüm riskiyle karşı karşıya kaldı. Gazze Sağlık Bakanlığı, GHF'nin faaliyet gösterdiği süre boyunca yardım almaya çalışırken 2.600'den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve en az 19.182 kişinin yaralandığını bildirdi.
Whistleblower Anthony Aguilar gibi kaynaklar, pek çok Filistinlinin üstlerinden aldıkları doğrudan emirler doğrultusunda İsrail askerleri veya ABD'li güvenlik görevlileri tarafından kasıtlı olarak vurulduğunu öne sürdü. GHF ise bu iddiaları reddederek, tesislerinde kimsenin öldürülmediğini ve BM'nin verdiği rakamların "yanlış ve yanıltıcı" olduğunu ileri sürdü; sadece uyarı ateşi açtıklarını savundu.
Öte yandan, GHF'nin fon kaynakları hala soru işaretleri yaratıyor. Ağustos ayında, Anayasal Haklar Merkezi, Trump yönetiminin GHF'ye sağladığı fonlara ilişkin kayıtları talep eden bir dava açmıştı.





