İsrail'in önde gelen ekonomi gazetesi Calcalist'te yayımlanan uzman bir rapora göre, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların işgalci İsrail toplumunda yarattığı büyük çaplı psikolojik travma, ülkenin ekonomik geleceği için ağır bir fatura çıkaracak. Çalışma, TSSB hastalarının sayısındaki rekor artışın, ulusal bir ekonomik krize yol açabileceği uyarısında bulunuyor.
Pazar günü yayımlanan Calcalist gazetesi, savaş kaynaklı travma mağdurlarına duygusal ve psikolojik destek sağlayan "Natali" Derneği araştırma bölümü tarafından hazırlanan bir raporu kaynak gösterdi. Rapora göre, 7 Ekim takiben ortaya çıkan psikolojik yaralanmaların doğrudan ve dolaylı maliyetinin önümüzdeki beş yıl içinde 500 milyar şekele (yaklaşık $153 milyar) ulaşması bekleniyor. Bu maliyetin 200 milyar şekeli ($61 milyar) doğrudan giderler, 300 milyar şekeli ($92 milyar) ise dolaylı maliyetlerden oluşacak. Yıllık maliyet ise $31 milyar seviyesinde hesaplanıyor.
Gazete, doğrudan maliyetin hastaların tedavisi ve çalışma yeteneklerinin zarar görmesinden kaynaklandığını; dolaylı maliyetin ise trafik kazalarında artış, aile içi şiddet, bağımlılık ve ciddi hastalıklar gibi travma sonrası sorunlardan kaynaklandığını açıkladı.
Raporda, maliyetlerin bu denli yüksek olmasının en büyük nedeni olarak TSSB hastası kişilerin sayısındaki muazzam artış gösterildi. Saldırılar öncesinde nüfusun %16.2'si olan TSSB oranı, savaşın ardından %29.8'e sıçradı. Bu oran, dünya genelindeki %3.9'luk TSSB ortalamasının oldukça üzerindedir.
Rapora göre, soykırımcı İsrail'de TSSB'den muzdarip kişi sayısı yaklaşık 625 bin olarak tahmin ediliyor ve bunlardan 80 bin kişinin işini kaybetme riski bulunuyor.
Natali Derneği CEO'su Efrat Şavrut, raporun temel hedeflerinden birinin, bu sorunun sadece bireysel bir problem değil, ulusal ve stratejik bir ekonomik sorun olduğuna dair farkındalık yaratmak olduğunu belirtti. İkinci hedefin ise, ulusal travma sonrası sorunların maliyetlerinin, doğrudan tedavi maliyetlerini çok aştığını göstermek olduğunu ifade etti.
Rapor, doğrudan ekonomik maliyetin (beş yılda 200 milyar şekel veya yıllık $12 milyar) sadece tedavi masraflarıyla sınırlı olmadığını, aynı zamanda üretkenlik kaybı, iş gücüne katılımda azalma, tüketimde düşüş ve insani sermayede anlık ve gelecekteki zarar gibi unsurları da içerdiğini vurguladı. Zararın yalnızca mağdurlarla sınırlı kalmayıp, çevrelerindeki insanların çalışma yeteneklerini ve üretkenliğini de etkilediği, bunun da ulusal çıktıya ciddi bir zarar verdiği belirtildi.
Bu ekonomik kriz, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana ABD ve Avrupa desteğiyle Gazze Şeridi'nde yürüttüğü ve uluslararası çağrıları göz ardı ederek sürdürdüğü soykırımın sonuçlarıyla aynı döneme denk geliyor. Soykırım, 239 binden fazla Filistinlinin ölümüne veya yaralanmasına, 11 binden fazla kişinin kaybolmasına, yüz binlerce kişinin yerinden edilmesine ve açlık nedeniyle çok sayıda can kaybına yol açmıştı.
