Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, konferansın, Uluslararası Adalet Divanının kararlarına açık bir meydan okuma ve Filistinlileri zorla yerinden etmeye yönelik aleni bir kışkırtma olduğu belirtildi.
Açıklamada, "Filistin, Gazze Şeridi'nde ve işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yerleşim yerlerinin yeniden inşası sloganıyla, 11 İsrailli bakan ve iktidardaki sağcı koalisyondan 15 İsrail Meclisi üyesinin katılımıyla Kudüs'te düzenlenen yerleşim toplantısını en güçlü ifadelerle kınar." ifadesine yer verildi.
İsrailli aşırı sağcı bakanlar ve Yahudi yerleşimcilerin Filistin halkını yerinden etmeye yönelik söylemleri ve tutumlarının da kınandığı açıklamada, söz konusu konferansın "çatışma sahasını alevlendirmek ve bütünüyle patlamaya yol açmak amacıyla iktidardaki İsrail sağının gerçek yüzünü, barış düşmanlığını, işgal ve yerleşime bağlılığını bir kez daha ortaya koyduğu" değerlendirmesi yapıldı.
Açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki İsrail hükümetinin "Yahudi terörist unsurların Filistin halkına zarar verme ve bozgunculuk çıkarma talimatı olarak gördüğü bu tür kışkırtıcı çağrılardan tam ve doğrudan sorumlu" olduğu kaydedildi.
Yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin yeniden kurulması çağrılarının, İsrail hükümetindeki yöneticilerin "Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere karşı soykırım savaşını tamamlama ve onları göçe zorlama yönündeki gerçek niyetlerini yansıttığı" ifade edildi.
Uluslararası toplum ve ABD yönetimine seslenilen açıklamada, Netanyahu'ya "bu tür kışkırtıcı girişimleri durdurması için gerçek bir baskı uygulama, yerleşimcilere, liderlerine ve siyasi düzeyde onların arkasında duranlara karşı caydırıcı yaptırımlar koyma" çağrısı yapıldı.
Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, aşırı sağcı Bakan Ben-Gvir'in partisinin öncülüğünde, "7 Ekim olaylarına cevaben" Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde Yahudi yerleşim yerleri kurulmasını teşvik etmek amacıyla Kudüs'te bir konferans düzenlenmişti.
İsrail Başbakanı Netanyahu, daha önce birçok kez, Gazze Şeridi'nde yeniden Yahudi yerleşim yerleri kurmanın halihazırda gerçekçi olmadığını ifade etmişti.
İsrail, Haziran 1967'de işgal ettiği Gazze Şeridi'nden 2005'te çekilerek bölgedeki Yahudi yerleşim yerlerini dağıtmıştı.
İsrailli 15 kuruluş, 11 Aralık 2023'te "İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki kontrolünü genişletmesi durumunda Gazze'deki yerleşim projelerine" hazırlık yapmak amacıyla bir konferans düzenlemişti. İsrailli bir müteahhitlik ve emlak şirketi de söz konusu "yerleşim yerlerindeki" konutlar için rezervasyon açmıştı.
Birleşmiş Milletler (BM), işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşim birimlerinin yasa dışı olduğunu belirtiyor ve iki devletli çözümü baltaladığı gerekçesiyle İsrail'e yerleşim birimlerini durdurma çağrısı yapıyor.
UAD'de İsrail aleyhine açılan soykırım davası
Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık 2023’te, 1948 tarihli Birleşmiş Milletler (BM) Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle İsrail aleyhine Uluslararası Adalet Divanında (UAD) dava açtı.
Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyet teşkil etmesi sebebiyle UAD'den ihtiyati tedbirlere hükmetmesini istedi ve tedbir talebine ilişkin duruşmalar 11-12 Ocak'ta Lahey'deki Barış Sarayı'nda yapıldı.
Divan, 26 Ocak'ta açıkladığı tedbir kararlarında, İsrail’in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesinde tanımlanan fiillerin işlenmemesi için elinden gelen tüm önlemlerle birlikte ordusunun söz konusu maddedeki fiilleri işlemesini engelleyecek önlemleri ivedilikle almasına hükmetti.