Emine Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen ve "Sıfır Atık Hareketi: İnsan, Mekan, Dönüşüm" temalı Uluslararası Sıfır Atık Forumu'nda konuştu. Emine Erdoğan, insanlığın geleceği için tarihi bir buluşmaya ev sahipliği yaptıklarını ifade ederek, bu forumda paylaşılacak her adımın daha yaşanabilir bir dünyaya hizmet edeceğine inandığını söyledi.
"Tüketiyorum, öyleyse varım" noktasına savrulduk
Konuşmasında modern tüketim toplumunu eleştiren Emine Erdoğan, insanlığın geldiği noktayı şu sözlerle özetledi:
"Ne var ki insanlık, bu yüzyıla geldiğinde, değişimin değil, değiştirmesi gereken şeylerin kendisi oldu. 'Düşünüyorum, öyleyse varım' dediği yerden, 'Tüketiyorum, öyleyse varım' noktasına savruldu."
Anketlerin, insanların yüzde 85'inin ihtiyacından daha fazlasını satın aldığını söylediğini kaydeden Erdoğan, ucuz ve seri üretimin perde arkasındaki yüksek bedellere dikkat çekti:
"Bir kot pantolonun üretilmesi için 3 bin 781 litre su kullanıldığını bilseydik, 'Ucuza yeniledik' der miydik? İşte, tek bir ürün için tüketilen enerji, su, doğal kaynaklar ve insan emeği, sözde ucuza yenilemenin, perde arkasındaki yüksek bedelleridir."
Türkiye olarak var gücümüzle çözümün parçası olmak için çalışıyoruz
Sıfır atığı "umut ürettiğimiz, yepyeni bir dönemin adı" olarak tanımlayan Emine Erdoğan, Türkiye'nin bu alandaki başarılarını paylaştı:
-
2017 yılında başlatılan Sıfır Atık Hareketi ile geri kazanım oranını yüzde 13'ten yüzde 36 seviyesine çıkardık.
-
Bugüne kadar 74,5 milyon ton atık geri kazanıldı ve ekonomiye 256 milyar lira kazanç sağlandı.
-
"Sıfır Atık Mavi Hareketi" kapsamında yaklaşık 285 bin ton deniz çöpü toplandı.
Erdoğan, 2022 yılında Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ile "İyi Niyet Beyanı"nı imzalayarak küresel bir hareket başlattıklarını ve 30 Mart’ın Uluslararası Sıfır Atık Günü ilan edilmesini sağladıklarını hatırlattı.
İsrail, Gazze’de tarihin en vahşi soykırımını yaparken, bir yandan da 'eko-kırım' yaptı
Emine Erdoğan, konuşmasının en çarpıcı bölümünde savaşların çevreye verdiği tahribata dikkat çekerek, Gazze'deki durumu gündeme taşıdı:
"Fakat bugün en çok, savaşların çevreye verdiği tahribatı, yeryüzüne bıraktığı derin yara izlerini, konuşmalıyız... İsrail, Gazze'de tarihin en vahşi soykırımını yaparken, bir yandan da 'eko-kırım' yaptı."
Erdoğan, Gazze'deki yıkımdan, geri dönüştürülmesi belki bir asır sürecek, 61 milyon ton enkaz kaldığını belirtti. Ağaç mahsullerinin yüzde 97’sinin, yıllık mahsulün yüzde 82’sinin yok olduğunu kaydetti.
Gazze’de yok olan çevre, tüm insanlığa aittir
Mühimmat, katı atık ve arıtılmamış kanalizasyondan kaynaklanan toprak kirliliğinin, gıda üretimini imkansız hale getirdiğine dikkat çeken Emine Erdoğan, şu kritik çağrıyı yaptı:
"Savaşlar durmadıkça, tabiatın yaralarını saramayız... Gazze'de yok olan çevre, tüm insanlığa aittir. Dünyanın bir ucunda... yaşanan savaşlar... aslında yanı başımızdalar. Çünkü ekosistem bir bütündür."
Emine Erdoğan, son olarak 108 farklı ülkeden gelen katılımcıları İyi Niyet Beyanı’nı imzalayarak küresel sıfır atık hareketinin bir parçası olmaya davet etti ve "İnanıyorum ki güzel İstanbul'umuz, bundan sonra sıfır atığın başkenti olacak" dedi.