Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Biz Selçuklu ve Osmanlı gibi iki cihan devletinin mirasını kanında diri tutan bir milletiz.” dedi.

“Gönül coğrafyamıza sırtımızı dönemeyiz”

Erdoğan, Türkiye’nin tarihsel sorumluluğunun altını çizerek şunları söyledi:

“Biz, devletlerden bir devlet değiliz. Biz, milletlerden bir millet değiliz. Biz, Selçuklu ve Osmanlı gibi iki büyük cihan devletinin mirasını ve tecrübesini kanında hala diri tutan bir milletin fertleriyiz. Bizim hiçbir ülkenin topraklarında gözümüz yoktur, olamaz. Ancak ecdadımızdan gördüğümüz üzere gönül coğrafyamıza sırtımızı dönme lüksümüz yoktur.”

MSB: Düşen C-130 uçağıyla ilgili haberler doğru değil
MSB: Düşen C-130 uçağıyla ilgili haberler doğru değil
İçeriği Görüntüle

Türkiye’nin yüzyıllardır farklı coğrafyalara köprü olduğunu belirten Erdoğan, “Her ülkenin bağımsızlığına saygılıyız. Bizim devlet kurma ve medeniyet inşa etme tecrübemiz var.” dedi.

“Araplar bizi sırtımızdan vurdu masalını ısıtıp ısıtıp önümüze getirdiler”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardır topluma anlatıldığını söylediği “Araplar bizi sırtımızdan vurdu” söylemine de tepki gösterdi:

“Bize on yıllar boyunca aynı masalı anlattılar. Bugün de aynı masalı ısıtıp ısıtıp önümüze getiriyorlar. Neymiş efendim, Araplar bizi sırtımızdan vurmuş. Hadi oradan!”

Erdoğan, içeride bazı kesimlerin Arap sermayesine karşı ideolojik yaklaşım gösterdiğini, bunun Türkiye’ye zarar verdiğini söyledi:

“Amerika, Avrupa, Rusya, Çin bizim gönül coğrafyamıza yatırım yaparken içeride bir çete ‘Arap sermayesi’ diyerek bizi sırtımızdan vurdu.”

“Suriyelilere kucak açan bu aziz millet şereflendi”

Suriye iç savaşına ve Türkiye’nin göç politikasına değinen Erdoğan, Türkiye’nin büyük bir insanlık sınavı verdiğini vurguladı:

"Bu aziz millet katliamdan kaçan milyonlarca Suriyeliye kucak açtı. Ensar ruhuyla muhacirlere sahip çıktığımız için biz şereflendik. Suriye devriminin gerçekleşmesini sağladığımız için şereflendik.”

Erdoğan, Türkiye’deki Suriyelilerin geri dönüş sürecinin başladığını belirterek:

“Şimdi misafirlerimiz kendi vatanlarına dönüyorlar. Bize ve milletimize dua ediyorlar.”

Ayrıca Suriye’nin bazı bölgelerinde Türkçenin yaygınlaştığını ifade etti:

“Şam’ın, Halep’in, Hama’nın, Humus’un, Lazkiye’nin sokaklarında Türkçe ikinci dil olarak konuşuluyor.”

“Biz yıkmaya değil, gönül yapmaya gidiyoruz”

Türkiye’nin dış politikada sömürgeci bir yaklaşım içinde olmadığını söyleyen Erdoğan, Afrika’dan Asya’ya yapılan insani yardımları hatırlatarak:

“Biz sömürmenin peşinde değiliz. Hiç vermeyip sürekli alanlardan değiliz.
Afrika’ya, Asya’ya, Latin Amerika’ya çalmak, çırpmak, yağmalamak için değil; muhabbetle kucaklaşmak için giden insanlarız.”

“Meclis penceresinden Gazze’yi, Kudüs’ü, Hartum’u görüyoruz”

Erdoğan, Türkiye’nin küresel sorumluluk üstlenen bir ülke olduğunu vurgulayarak:

“Biz Meclis'in penceresinden Altındağ’ı da Sincan’ı da görüyoruz; Gazze’yi, Hartum’u, Bakü’yü, Buhara’yı, Şam’ı, Kudüs’ü de görüyoruz.”

Türkiye’nin kriz bölgelerinde oynadığı arabulucu role değinen Erdoğan:

“Filistin’de mazlumların yanında duruyoruz. Ukrayna’da barış için çabalıyoruz. Sudan’da akan kanı durdurmaya çalışıyoruz.”

Bu sorumluluğun tarihsel bir görev olduğunu belirterek:

“Bunu yapmazsak tarihe ihanet etmiş olur, ecdadın bize yüklediği mirasa haksızlık ederiz.”

“Biz başkaları gibi değiliz”

Türkiye’nin insani değerlerini öne çıkaran Erdoğan, tekrar güçlü bir mesaj verdi:

“Biz başkaları gibi değiliz. Sömürmenin peşinde değiliz. Hiç vermeyip sürekli alanlardan değiliz. Gayriinsani hesaplar peşinde değiliz.”

islamistagenda