Birleşmiş Milletler Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, İsrail’in Gazze’de insanlığa karşı suç işlediğini ortaya koyan çarpıcı bir rapor yayımladı. Raporda, İsrail’in sistematik olarak sivilleri hedef aldığı, okulları, camileri ve kültürel alanları yok ettiği vurgulandı. Komisyon, bu eylemleri “yok etme” suçu olarak nitelendirdi.
Komisyon Başkanı Navi Pillay, “İsrail’in Gazze’de Filistin yaşamını ortadan kaldırmaya yönelik sistematik bir kampanya yürüttüğüne dair giderek daha fazla kanıt görüyoruz.” dedi.
Raporda, İsrail’in Gazze’deki okul ve üniversite binalarının %90’ından fazlasını tahrip ettiği, dini ve kültürel alanların yarısından fazlasını yok ettiği belirtildi. Bu yıkımın, koruma altındaki bir grubun hayatta kalma ve gelişme araçlarını yok etmeyi hedeflediği ifade edildi.
Kültürel silinme ve savaş suçları
Raporda, İsrail’in hava saldırıları, topçu atışları ve kontrollü yıkımlarla eğitim tesislerini hedef aldığı, askerlerin bazı durumlarda Filistinlilerle alay ederek yıkımları kayda aldığı belirtildi. Bu eylemlerin, Filistin eğitim sistemini kalıcı olarak yok etme niyetini gösterdiği ifade edildi.
Komisyon, İsrail’in sivillerin sığındığı cami ve okullara yönelik saldırılarının uluslararası hukuka göre “yok etme” suçu oluşturduğunu belirtti. Ayrıca, dini ve kültürel alanların yıkılmasının doğrudan soykırım anlamına gelmese de, bir nüfusu yok etmeye yönelik diğer eylemlerle birleştirildiğinde soykırım niyeti taşıyabileceği kaydedildi.
Raporda, İsrail’in Gazze’deki 10 büyük kültürel ve dini alanı askeri gerekçe olmaksızın yok ettiği, eserlerin yağmalandığı ve sivil mirasın silindiği vurgulandı. Bu kültürel silinmenin, Filistin’in kolektif kimliğini zayıflatmaya yönelik daha geniş bir kampanyanın parçası olduğu belirtildi.
Batı Şeria ve Kudüs de hedefte
Komisyon, işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’teki eğitim sisteminin de ciddi şekilde etkilendiğini belgeledi. 806 binin üzerinde öğrenci, taciz, okul kapatma ve yerleşimci şiddetiyle karşı karşıya kaldı. İsrail makamlarının bu saldırıları önlemek veya cezalandırmak için yeterli çaba göstermediği ifade edildi.
Kudüs’te ise Mescid-i Aksa’da ibadet özgürlüğünün kısıtlandığı, İsrail güçlerinin militarize baskınlar düzenlediği ve Yahudi yerleşimcilere erişim izni verdiği belirtildi. Bu durumun gerginliği artırdığı ve Filistinlilerin dini özgürlüklerini aşındırdığı kaydedildi.
İsrail’den tepki
Rapora göre, İsrail, Şubat ayında BM İnsan Hakları Konseyi’nden çekilmişti ve Komisyon’un bulgularını “taraflı” olarak nitelendiriyor. Ancak Navi Pillay, bulguların uluslararası hukuk standartlarına dayandığını ve titiz bir soruşturma süreciyle hazırlandığını söyledi.
“Gazze’deki çocuklar çocukluklarını kaybetti.” diyen Pillay, “Eğitim, güvenlik ve umut olmadan yaşıyorlar. Bu sadece bir savaş değil; bu, yok etme eylemidir.” ifadelerini kullandı.
Rapora göre, İsrail’in eylemleri, yalnızca mevcut nesli değil, gelecek nesilleri de etkileyerek Filistinlilerin tarihi bağlarını aşındırıyor. Raporda yer alan bulgular, 17 Haziran 2025’te BM İnsan Hakları Konseyi’ne resmi olarak sunulacak.