BM İnsan Hakları Konseyi'nin 55. Oturumu kapsamında "Doğu Kudüs dahil işgal altındaki Filistin topraklarında insan hakları durumu ve hesap verebilirlik ile adaleti sağlama yükümlülüğü" başlıklı karar tasarısı oylandı.

Oylama öncesi tasarıya ilişkin konuşma yapan Pakistan'ın BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Bilal Ahmad, "işgalci güç" İsrail'in, 7 Ekim 2023'ten bu yana Filistin halkının 75 yıllık trajedisinde korkunç yeni bir sayfa açtığını belirtti.

Ahmad, "Karar tasarısı, işgal altındaki Filistin'de karşı karşıya olduğumuz, özellikle de çok geniş yelpazedeki ağır insan hakları ihlallerine yanıt vermek amacıyla güncellendi. Metin, kapsamlı ve şeffaf istişarelerin sonucu oluştu. Kararın giriş kısmı, işgal altındaki Filistin ve özellikle de Gazze'deki çarpıcı durum ve masum sivil kayıplarının kabul edilemeyecek kadar yüksek oranda olmasından duyulan derin endişeyi ifade ediyor." dedi.

Filistin'in BM Cenevre Ofisi nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi İbrahim Khraishi ise Filistin'de insani bir felakete tanık olduklarını belirtti.

Khraishi, ülkelere dünya genelinde "televizyonlardan canlı yayımlanan" ve binlerce masum Filistinlinin katledildiği bu "soykırımı" durdurma çağrısında bulundu.

Hamas'ın yöneticilerinden Ebu Zuhri açıklamalarda bulundu Hamas'ın yöneticilerinden Ebu Zuhri açıklamalarda bulundu

Karar 28'e karşı 6 oyla kabul edildi

Türkiye'nin de ortak sunucuları arasında yer aldığı ve İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) tarafından sunulan karar tasarısı, 47 üyeli Konsey'deki oylamada 28'e karşı 6 oyla kabul edildi. Oylamada 13 ülke ise çekimser kaldı.

ABD, Arjantin, Bulgaristan, Almanya, Malavi ve Paraguay tasarı aleyhinde oy verirken Fransa, Hindistan ve Japonya çekimser kaldı.

Tasarıda, "işgalci güç" İsrail'in, Doğu Kudüs dahil 1967'den bu yana işgal ettiği Filistin topraklarındaki işgaline son vermesi talep edilirken İsrail-Filistin çatışmasını sona erdirmeye yönelik tüm çabaların, uluslararası insancıl hukuka, uluslararası insan hakları hukukuna ve ilgili BM kararlarına dayanması gerektiği vurgulandı.

İsrail'e Gazze Şeridi'ndeki ablukayı ve diğer tüm toplu cezalandırma yöntemlerini derhal sonlandırması çağrısının yapıldığı tasarıda, "Gazze'de acilen ateşkes sağlanmalı. Özellikle geçişler ve kara yolları üzerinden acil insani erişim ve yardım sağlanmalı ve Gazze'deki Filistin halkının temel ihtiyaçları acilen giderilmeli." ifadeleri yer aldı.

Tasarıda, İsrailli yetkililerin "soykırımı teşvik" anlamına gelen açıklamalarından derin endişe duyulduğu ifade edilirken İsrail'den soykırımı önleme yönündeki yasal sorumluluğunu yerine getirmesi ve Uluslararası Adalet Divanı tarafından 26 Ocak 2024'te hükmedilen geçici tedbirlere tam uyması talep edildi.

İsrail'in Gazze'nin güneyindeki Refah şehrine yapılacak her türlü büyük ölçekli askeri saldırıya ve bunun neden olacağı yıkıcı insani sonuçlara karşı uyarının yer aldığı tasarıda, Gazze'deki sivillerin "aç bırakılmasının, İsrail tarafından bir savaş yöntemi olarak kullanılması da kınandı.

Tasarıda, uluslararası insancıl hukukun daha fazla ihlal edilmesini ve insan hakları ihlallerini önlemek adına tüm ülkelere, "işgalci güç" İsrail'e silah, mühimmat ve diğer askeri teçhizatın satışını ve transferini durdurmaları çağrısı da yer aldı.

BM İnsan Hakları Konseyi bugün ayrıca "Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı" başlıklı bir karar tasarısını da oylayacak.

26 Şubat'ta başlayan BM İnsan Hakları Konseyi'nin 55. Oturumu bugün sona erecek.