Mordechai Vanunu, 1954 yılında Fas'ta doğmuş ve ailesi 1963 yılında İsrail'e göç etmiştir. 1971 yılında İsrail ordusunda mayın temizleme uzmanı olarak görev yaparken, hava kuvvetlerine katılma hayalleri kuruyordu. Askerlik hizmetini tamamladıktan sonra, Vanunu, Dimona Nükleer Araştırma Merkezi'nde çalışmaya başladı. Burada, nükleer silah üretiminde kullanılan plütonyum ve diğer maddelerin üretimi ile ilgili gizli bilgilere erişim sağladı.

1985 yılında işten ayrılma kararı alan Vanunu, nükleer programla ilgili gizli belgeleri ve fotoğrafları alarak, bu bilgileri dünya ile paylaşmaya karar verdi. 1986 yılında, Londra'da yayımlanan "Sunday Times" gazetesine verdiği mülakatla, İsrail'in nükleer silah kapasitesini ifşa etti. Bu açıklamalar, dünya genelinde büyük bir yankı uyandırdı ve İsrail'in nükleer programının varlığını doğruladı.

Vanunu'nun ifşası sonrası, İsrail hükümeti büyük bir öfkeyle karşılık verdi. Vanunu, Londra'dan Roma'ya giderken Mossad tarafından kaçırıldı ve İsrail'e geri getirildi. 1988 yılında, devletin güvenliğini tehdit etmekten yargılanarak 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevinde geçirdiği süre boyunca, Vanunu, nükleer silahların yayılmasına karşı mücadele eden bir aktivist kimliği benimsedi.

Hapisten çıktığında, Vanunu'nun hayatı hâlâ tehlikedeydi. Ülkedeki güvenlik yasaları gereği, iletişim ve seyahat özgürlüğü kısıtlandı. Vanunu, nükleer silahların yayılmasına karşı olan mücadelesiyle, birçok insan hakları savunucusu tarafından bir kahraman olarak görülse de, İsrail'de halkın büyük bir kesimi tarafından hoş karşılanmadı.

Son yıllarda, Norveç'ten gelen bir teklif üzerine, Vanunu'nun yeni bir yaşam kurma umudu tekrar gündeme geldi. Ancak, İsrail hükümetinin bu duruma nasıl yanıt vereceği belirsizliğini koruyor. Vanunu'nun hikayesi, nükleer silahların yayılması ve insan hakları konularında önemli bir tartışma başlatmaya devam ediyor.

daily ummah