Filistin Kurtuluş Örgütü'nün önde gelen gruplarından Filistin Demokratik Cephesi, Büyük İntifada'nın (Birinci İntifada) patlak verişinin 37. yıl dönümü münasebetiyle önemli bir ulusal ve siyasi çağrı yayımladı. Cephe, bu "kilit noktanın" taşıdığı derin ulusal ve siyasi anlamların mevcut aşamada işgale karşı mücadele için çıkarılması gereken dersleri içerdiğini belirtti.
1987 İntifadası'nın tarihi önemi
Filistin Demokratik Cephesi, 1987'de patlak veren Büyük Ulusal İntifada'nın, 1967'den bu yana Filistin halkının işgale karşı yürüttüğü direniş ve ayaklanmalar silsilesinin bir doruk noktası olduğunu ifade etti. İntifada'nın, Filistin halkının özgürlük ve bağımsızlık özlemleri ile İsrail işgalinin baskıcı politikaları arasındaki keskin çelişkiyi yansıttığını dile getirdi.
Cephe'nin "Kudüs Basın"a ulaştırdığı açıklamada, isyanın şehitler, yaralılar ve tutuklular açısından ağır bir bedele rağmen altı yıl boyunca devam ettiğine dikkat çekildi. O dönemin İsrail Savunma Bakanı İzak Rabin'in ilan ettiği "kemik kırma" politikası başta olmak üzere uygulanan şiddetli baskı politikalarına rağmen İntifada sürmüştü.
Açıklamada, İntifada'nın, sonrasında Oslo Anlaşması ve ulusal haklar üzerindeki olumsuz yansımalarıyla kötü bir şekilde istismar edilmesine karşın, Filistin davasını yeni bir rotaya taşıyan temel bir tarihi durak olmaya devam ettiği belirtildi. Bu yeni rotanın, 1988'de Cezayir'deki Filistin Ulusal Konseyi'nin on dokuzuncu oturumunda Filistin Devleti'nin ilanıyla taçlandığı vurgulandı.
Ulusal birliğin hayat irolü
Filistin Demokratik Cephesi, İntifada'nın alevlenip altı yıl boyunca sürmesinin, Cezayir'deki on sekizinci Ulusal Konsey oturumunda ulusal birliğin yeniden tesis edilmesi ve illerde, şehirlerde, köylerde ve mülteci kamplarında örgütsel kolları harekete geçiren Birleşik Ulusal Liderliğin oluşturulması olmasaydı mümkün olamayacağına işaret etti.
Güncel durum ve eleştiri
Cephe, ulusal mücadelenin mevcut aşamasında, işgalin soykırım savaşı, etnik temizlik ve ilhak projeleri gibi uygulamalarına karşı nesnel faktörlerin tamamen olgunlaşmasına rağmen, öznel faktörün hâlâ eksik olduğunu belirtti. Bu eksikliğin temel nedenleri olarak; süregelen ulusal bölünme ve birleşik bir ulusal birliğin olmaması gösterildi. Ayrıca, halkın örgütlü ve kapsamlı bir direnişe güvenmek yerine, "yolsuz vaatlere" güvenmeye devam etmesi eleştirildi.
Sonuç ve çağrı
Filistin Demokratik Cephesi, açıklamasını şu vurguyla sonlandırdı:
"Bölünmeyi sona erdirmek ve ulusal birliği yeniden tesis etmek, Büyük İntifada'nın sunduğu temel derstir. Birleşik bir mücadele stratejisinin benimsenmesi, soykırım savaşının, etnik temizliğin ve ilhak projelerinin sonuçlarıyla yüzleşmenin, ulusal projeyi kurtarmanın ve somutlaştırmanın tek yoludur."
Bu açıklama ile Filistin Demokratik Cephesi, 1987 ruhunu canlandırma ve Filistin içindeki tüm grupları, ortak bir amaç doğrultusunda derhal ulusal uzlaşmaya çağırmış oldu.
