Bundan tam bir yıl önce bugün, Suriye tarihindeki en kritik dönemeçlerden biri yaşandı. HTŞ liderliğindeki Suriyeli muhalif gruplar, "Saldırganlığı Caydırma" adını verdikleri geniş çaplı bir operasyonla Halep'e yönelik taarruzu başlattı. Bu operasyon, beklenenden çok daha hızlı ve etkili bir şekilde ilerleyerek, Suriye'yi 54 yıldır yöneten Esed rejiminin devrilmesiyle sonuçlandı.
Suriye Savunma Bakanlığı'ndan zafer mesajı
Operasyonun birinci yıldönümünde, Suriye Savunma Bakanlığı, zaferin yıldönümünü kutlayan bir açıklama yayımladı. Bakanlık, "Halkımızı zulüm ve terör rejiminden kurtarmamızın üzerinden 12 ay geçti. Bu zaferle sevinin, o büyük günleri hatırlayın, unutanlara hatırlatın ve bu hadiseleri gelecek nesiller için yazın. Çünkü zulüm dönemi sona ermiş, o günden beri izzet, onur ve inşa dönemi başlamıştır. Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun." ifadelerini kullandı. Bu mesaj, yeni dönemin getirdiği umut ve onur vurgusunu taşıyor.
Tuğgeneral Dalati'den çarpıcı anı
Suriye ordusu Tuğgenerali Ahmed Dalati, kurtuluş savaşı sırasında yaşadıkları unutulmaz bir anıyı paylaşarak, o günlerin psikolojisini ve halkın hislerini gözler önüne serdi: "Kurtuluş savaşımız sırasında askerlerimizi kontrol edemediğimiz tek bir an oldu. Herkes kendi cephesini bırakıp hapishaneye koşmak istiyordu. Ne söylersek söyleyelim, onların aklında ilk olarak hapishane vardı. Çünkü herkesin kalbi, zihni, ruhu hapishanedeki yakınlarındaydı." Bu sözler, rejimin zulmü altında yatan binlerce masumun ve halkın özgürlük arayışının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi.
"Saldırganlığı Caydırma" operasyonunun duyurusu
HTŞ liderliğindeki Suriyeli muhalifler, Esed rejiminin devrilmesiyle sonuçlanan operasyonu şu güçlü ve kararlı sözlerle duyurmuştu:
"Bizi cihatla şereflendiren Allah'a hamd olsun; bu cihat sayesinde yeryüzünde hak ve hakikatin direklerini yükselttik ve bayrağını dalgalandırdık. Biz Şam’ın askerleriyiz; Allah’ın bereket verdiği bu mübarek toprağın evlatlarıyız. Tarihe bizi sorduklarında, o geçmişimizin izzetini ve beyaz sayfalarını hatırlatır. Ey komutanlar ve emirler! Biz sizin askerleriniziz, iradenizin doğrultusunda hareket eden kııçlarız. Ey halkımız ve ailelerimiz! Biz sizin kaleniziz; bedenlerimiz size kalkan, canlarımız ise sizi korumak için feda edilmeye hazırdır. Siz ise ey dinin düşmanları, ey yurdun talancıları! Biz, üzerinize gelen ilahî hükmüz; boyunlarınıza inen kılıç, tepelerinizde dolaşan yırtıcı kuş gibiyiz. Vakit geldiğinde üzerinize inecek ve sizi avını kaptığı gibi yakalayacağız. Ve siz ey devrimci kardeşlerimiz! Karanlık gecede parlayan umut ışığı… Savaş meydanının aslanları, ümmetin alın yazısına düşen parlak iz… Sorumluluğunuzu yerine getirin; Allah’a kendinizden sadakat ve sebat gösterin. Hamd âlemlerin Rabbi Allah’adır."
Bu sözler, operasyonun sadece askeri bir hareket olmaktan öte, dini ve toplumsal bir motivasyonla şekillendiğini, halkın özgürlük ve onur arayışının bir ifadesi olduğunu ortaya koydu. Bir yıl sonra, Halep'te başlayan bu tarihi zafer, Suriye'nin geleceğine dair umutları canlı tutmaya devam ediyor. Yeni Suriye'nin inşası, ülkenin önündeki en büyük zorluk ve aynı zamanda en büyük fırsat olarak duruyor.





