İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Albares ve Almanya Dışişleri Bakanı Johann David Wadephul, Orta Doğu ve Rusya-Ukrayna Savaşı başta olmak üzere iki ülkeyi ilgilendiren konuları Madrid'de görüştü.
Albares ve Wadephul'un ortak basın toplantısında yaptıkları açıklamalarda, İspanya ve Almanya'nın Gazze'de soykırıma devam eden İsrail'e karşı bu zamana kadar takındıkları siyasi tutumda değişiklik olmadığı görüldü.
İsrail'e karşı eyleme geçilmesi konusunda İspanya ve Almanya'nın farklı görüşlerde olduğu bir kez daha ortaya çıkarken, "Hamas'ın terörist örgüt olarak ifade edilmesi ve Gazze'deki insani durumun tahammül edilemez boyuta ulaşmasından acil ateşkes ve insani yardım girişine izin verilmesi" Albares ve Wadephul'un paylaştığı tek ortak nokta oldu.
"İsrail'in saldırganlık savaşına devam ettiğini ve Gazze'de insanlık dışı saldırılarını sürdürdüğünü" vurgulayan Albares, "İspanya'nın politikası çok açık. Derhal ve şartsız ateşkes sağlanmalı. Tam bir felaket olan bölgedeki durum tahammül edilemez boyuttadır." dedi.
Albares, "Gazze giriş kapılarının açılmasını, insani yardımların sınırlı ve kontrol altında tutulmadan ulaştırılmasını istiyoruz. Filistin Devletinin gerçekçi ve uygulanabilir şekilde tanındığı iki devletli bir çözümün önünün açılmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği'ne (AB) üye 27 ülkenin tamamının iki devletli çözümü benimsediğini aktaran Albares, "17-20 Haziran'da New York'ta yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Konferansı çok önemli. Bu tarihlerde Filistin'i tanıyan ülkeler arasına Malta da katılacağını açıkladı. BM üyelerinin yüzde 99,9'u Filistin'i tanıyor." açıklamasını yaptı.
İsrail'in askeri saldırılarının durdurulması gerektiğini yineleyen İspanya Dışişleri Bakanı, "Gazze'yi uçsuz bucaksız bir mezarlığa dönüştürmekten başka amacı olmayan bu saldırıların hiçbir askeri gerekçesi de olamaz. İsrail, kimin ne kadar gıda yardımı alacağına karar veremez." değerlendirmesinde bulundu.
Albares, İspanya olarak getirdikleri önerilerin hiçbirinin İsrail Devletine karşı olmadığını da ifade ederek, "AB'nin de sesi her zaman barış ve uluslararası hukuku savunmak olmalıdır." diye ekledi.
Almanya Dışişleri Bakanı: "Gazze'de siyasi ve ahlaki ikilem yaşıyoruz"
Diğer yandan Almanya Dışişleri Bakanı Wadephul ise, 2. Dünya Savaşı'nda Naziler tarafından milyonlarca Yahudi'nin katledildiği Holokost'a atıfta bulunarak, "Almanya'nın tarihi sorumluluğundan ötürü İsrail'e destek vermeye devam edeceğini ancak Gazze'deki durumdan dolayı ikilem yaşadıklarını" söyledi.
Almanya'da 6 Mayıs'ta göreve başlayan yeni hükümette Dışişleri Bakanı olarak atanan ve ilk yurt dışı ziyaretlerinden birini İspanya'ya yapan Wadephul, "Almanya'nın geçmişle olan sorumluluğu herkes bilmeli. Hiçbir ülke bizim konumumuzda değil. 20. yüzyılda olanları unutamayız. 12 korkunç yıl geçti. Tüm Yahudiler öldürülmeye çalışıldı. Ben bu sorumluluğu taşımalıyım. Bu, Almanya için bir devlet olma sebebidir, sorumluluğudur." şeklinde konuştu.
"Almanya'nın ülke olarak kendisini İsrail'in varlık sebebinin bir parçası olarak gördüğünü ve haklarını savunmak için her zaman İsrail'in yanında olacağını" belirten Wadephul, bunun silah yardımına devam etme anlamına da geldiğini kaydetti.
Her şeye rağmen Gazze'de yaşananları kabul etmediklerini ifade eden Wadephul, "Gazze'de siyasi ve ahlaki ikilem yaşıyoruz. Çok büyük sorumluluğumuz var. Hiç kimse olanların kabul edilebilir olduğunu söylemiyor. İsrail ile konuştuğumuzda eleştirimizi de yapıyoruz. Hemen acil ateşkes zamanı geldi ve Almanya elinden geleni yapacaktır. Gazze'de savaş sona ermeli. Katar Dışişleri Bakanı ile de görüştüm." açıklamasında bulundu.
İsrail'e karşı yaptırımlar konusunda AB içindeki tüm tartışmalara katılmaya açık olduklarını ancak İsrail Devleti ile tüm diyalog yollarının açık tutulmasını istediklerini kaydeden Wadephul, AB-İsrail Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınmasının söz konusu olmadığını sadece bunun "gözden geçirilebileceğini" savundu.
Almanya Dışişleri Bakanı ayrıca 28 Mayıs'ta ABD'ye gideceğini duyurdu.
Son olarak Albares ve Wadephul, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Ukrayna'nın yanında olmaya ve bu ülkeye her türlü desteği vermeye devam edeceklerinin altını çizdi.
İspanya ve Almanya, Rusya ve Ukrayna arasındaki barış müzakerelerinde Avrupa'nın dışarıda bırakılamayacağını yineledi.