Suriye’de on yıllar süren Esed rejimi dönemini sona erdiren askeri harekatın lideri ve hükümeti başkanı Ahmed Şara, başkent Şam’ın düştüğü gün tanıklık ettiği çarpıcı bir manzarayı kamuoyuyla paylaştı. Şara, Şam vilayet sınırlarına girdikleri sırada karşılaştıkları tablonun, askeri tarihte eşine az rastlanır bir "merhamet ve dram" sahnesi olduğunu ifade etti.
"Kıyamet gününü hatırlattı"
Şam’a doğru ilerleyen büyük bir askeri konvoyun içindeyken yolun diğer şeridinde yaşanan bozgunu anlatan Şara, o anları şu sözlerle dile getirdi:
"Kendi kendime dedim ki; tarihin daha önce şahitlik etmediği bir manzara bu. Bana adeta kıyamet gününü hatırlattı. Binlerce insan yenilmiş bir halde, askeri kıyafetlerini ve teçhizatlarını yollara atarak otoban boyunca şehirden çıkıp gidiyorlardı."
Aynı yolda iki farklı kader
Şara’nın anlatımına göre, otobanın bir tarafında büyük bir azim ve kararlılıkla Şam’a giren muhalif güçler, diğer tarafında ise panik içinde şehri terk eden rejim unsurları yer alıyordu. Şara, bu zıtlığın sadece bir askeri geri çekilme değil, aynı zamanda insani bir kırılma noktası olduğunu vurguladı.
Düşman orduların selamlaşması
Anlatısında en dikkat çekici nokta ise taraflar arasındaki etkileşim oldu. Savaşın en sıcak anında bile kan dökülmesini engelleyen o atmosferi anlatan Şara, "Nadir görülen sahnelerden biriydi. Bazen birbirlerine uzaktan selam veriyor, selamlaşıyorlardı. Tarihte bu düzeyde bir merhametin yaşandığı askeri savaşlar nadirdir." ifadelerini kullandı.
Bu açıklamalar, Suriye’deki iktidar değişiminin son aşamasında rejimin direncinin ne denli hızlı kırıldığını ve sahadaki psikolojik üstünlüğün boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi.




