ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin bu hafta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) sunduğu, İsrail tarafından hazırlanan karar taslağı, Filistin devletinin kurulması ihtimalini ortadan kaldırmayı amaçlayan tehlikeli bir girişimi temsil ediyor. Analistler, bu taslağın emperyalizmin barış süreci kılığına girmesi olduğunu ve Filistin'de 100 yıl önceki İngiliz mandacılığı düzenine geri dönüşü hedeflediğini belirtiyor.
BMGK'ya sunulan taslak, ABD ve İngiltere'nin hakimiyetinde olacak, bizzat Başkan Donald Trump'ın başkanlık edeceği bir "Barış Kurulu" kurulmasını öngörüyor. Bu Kurul, Gazze'nin yönetimi, sınırları, yeniden inşası ve güvenliği üzerinde mutlak yetkilere sahip olacak. Karar, Filistin'in egemenliğini tamamen bu Kurul'un takdirine bırakarak, Filistinlilerin ne zaman "kendi kendilerini yönetmeye hazır" olacaklarına Kurul'un karar vermesini öngörüyor; bu durum, askeri güvenliği bile Kurul'un stratejik rehberliğine tabi kılıyor.
Soykırımı gizleme ve baskı politikası
Bu İsrail-ABD tasarısı, dünyanın büyük çoğunluğunun iki gerçeği kabul etmesi üzerine gündeme getirildi: Birincisi, İsrail'in Gazze'de açıkça soykırım işlediği gerçeği; ikincisi ise Filistin'in bir devlet olduğu gerçeği. Zira BM Genel Kurulu, geçtiğimiz aylarda Filistin'in devlet statüsünü büyük bir çoğunlukla onaylamıştı.
ABD, İsrail'in "Büyük İsrail" hedefine ulaşması için "böl ve yönet" taktiği uygulayarak Arap ve İslam ülkelerini tehdit ve teşviklerle sıkıştırmaktadır. Diğer ülkeler ABD-İsrail taleplerine direnç gösterdiğinde, kritik teknolojilerden mahrum kalmakta, Dünya Bankası ve IMF finansmanına erişimlerini kaybetmektedirler.
Gerçek barış için dört hayati adım
BMGK, tüzüğüne uygun hareket etmek istiyorsa, ABD baskısına boyun eğmemeli ve uluslararası hukuka uygun kararlar almalıdır. Gerçek bir barış çözümünün dört hayati adımı içermesi gerektiği vurgulanıyor:
-
Filistin Devleti: Filistin'in egemen bir BM üyesi olarak kabul edilmesi ve ABD'nin vetosunu kaldırması.
-
Sınırlar: 1967 sınırları temelinde Filistin ve İsrail'in toprak bütünlüğünün güvence altına alınması.
-
Koruma Gücü: Çoğunluğu Müslüman ülkelerden oluşan, BMGK yetkili bir koruma gücünün kurulması.
-
Güvenlik: Tüm savaşçı devlet dışı unsurların silahsızlandırılması ve İsrail ile Filistin'in karşılıklı güvenliğinin sağlanması.
Filistin ve İsraillilerin güvenliği için, ABD ve İsrail'in Filistin halkı üzerinde sürekli hüküm sürme yanılsamasından vazgeçmeleri gerektiği açıkça belirtilmiştir.