ABD merkezli WABC radyosunda yayımlanan "Sid and Friends" programına telefonla bağlanan Dışişleri Bakanı Rubio, sunucu Sid Rosenberg'in güncel jeopolitik konulara ilişkin sorularını yanıtladı.
Rosenberg'in Müslüman Kardeşler ve Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi'nin (CAIR), terör örgütü olarak tanımlanıp tanımlanmayacağı sorusuna Rubio, "Bunların hepsi üzerinde çalışılıyor ve açıkçası Müslüman Kardeşlerin farklı kolları var, bu yüzden her birini tanımlamak gerekecek." şeklinde yanıt verdi.
Rubio, inceleme, belgeleme ve neyin ne olduğunun gerekçelendirilmesi gerektiğini belirtti.
Tüm bu süreçlerin hala devam ettiğini bildiren Rubio, "Grupları ne olarak tanımlayacağımızı sürekli olarak gözden geçiriyoruz: terörist destekçileri, belki de teröristlerin kendileri, her neyse. Bunu uzun zamandır yapmadık, bu yüzden daha çok telafi etmemiz gereken şey var. Ve özellikle Müslüman Kardeşler olmak üzere, ciddi endişe yaratan birkaç isimden bahsettiniz." dedi.
Trump-Putin görüşmesi
Rubio, 15 Ağustos'ta Alaska'da ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in görüşmesine ilişkin bunun bir "yoklama toplantısı" olduğunu kaydetti.
Trump'ın, Putin ile önceden telefonla görüşmesinde bir neticeye varılamadığını aktaran Rubio, Trump'ın söz konusu toplantıdaki amacının "Putin'le yüz yüze bakarak değerlendirmek yapmak" olduğunu dile getirdi.
Rubio, ABD arabuluculuğunda Ermenistan-Azerbaycan'ın, Kamboçya-Tayland'ın ve Hindistan-Pakistan'ın barış anlaşması ya da ateşkes imzaladığını hatırlatarak, "Bu yüzden, bir fark yaratabileceğimizi düşündüğümüz bir çatışma gördüğümüzde dahil oluyoruz ve bu konuda iyi bir başarı elde ettik." ifadesini kullandı.
Çin'in ABD'ye "şantaj yapabileceği" ihtimali
21. yüzyılın ABD ve Çin arasındaki ilişkiyle tanımlanacağını savunan Rubio, Çin'in teknoloji, ticaret, askeriye, istihbarat gibi birçok alanda ABD'nin "rakibi ve hasmı" olduğunu belirtti.
Rubio, Çin'e bağımlılığı azaltmak için yerli üretimin artırılması gerektiğini kaydederek şu şekilde konuştu:
"Bu böyle devam ederse, gelecekte bize şantaj yapabilirler. Bunu zaten yapıyorlar. İstediklerini yapmazsak, ilaç gibi ihtiyacımız olan şeylerden bizi mahrum bırakmakla tehdit edebilirler. Bu, içinde bulunulabilecek çok savunmasız bir pozisyon. Yani askeri ve benzeri her şeyin dışında, ele almaya çalıştığımız tek savunmasız alan bu."
Bazı Avrupalı devletlerin Filistin'i devlet olarak tanıyacağı kararı sorulduğunda ise Rubio, "Her şeyden önce, bu büyük ölçüde anlamsız, değil mi? Sembolik ve bunu temelde tek bir sebepten dolayı yapıyorlar, o da iç siyasetleri." şeklinde cevap verdi.
Rubio, bölgenin geleceğinin "herhangi bir BM kararı ile belirlenmeyeceğini" savunarak, bunun sahada verilecek bir kararla mümkün olacağını belirtti.
Öte yandan Trump'ın Washington DC'ye Ulusal Muhafız'ları konuşlandırmasını gerektiğini savunan Rubio, "Dünyanın dört bir yanından liderler, bizimle görüşmek için Washington'a geliyorlar ve gördükleri şey bu. Gördükleri şey, giderek şiddetlenen bir yer. Haberleri açtıklarında gördükleri şey, birinin saldırıya uğradığı, birinin öldürüldüğü, birinin bunu aldığı haberleri." değerlendirmesinde bulundu.