Orta Doğu

Kudüs Vakfı: Mescid-i Aksa, en tehlikeli dönemini yaşıyor

Uluslararası Kudüs Vakfı, Mescid-i Aksa'nın tarihin en tehlikeli dönemlerinden birini yaşadığını duyurdu.

Abone Ol

Uluslararası Kudüs Vakfı, işgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın Binyamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümetin himayesinde İsrail ordusunun gerçekleştirdiği çeşitli saldırılar nedeniyle en tehlikeli dönemlerinden birini yaşadığını bildirdi.

Merkezi Lübnan'da bulunan Uluslararası Kudüs Vakfı, Beyrut'ta düzenlenen geniş katılımlı konferansın ardından, Mescid-i Aksa'nın kundaklanmasının 56. yılında 'Aksa'ya Bakış' adlı bir rapor yayımladı.

Raporda, 2025'in ilk 7 ayında Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller ve saldırılar belgelenirken, Aksa'nın Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümetin himayesinde İsrail ordusunun gerçekleştirdiği çeşitli saldırılar nedeniyle en tehlikeli dönemlerinden birini yaşadığı ifade edildi.

Netanyahu liderliğindeki aşırı sağcı hükümetin Mescid-i Aksa'ya yönelik farklı türdeki tüm saldırıları örtbas ettiği belirtilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

'İsrail işgalinin 2025 yılı başından bu yana attığı adımlar iki paralel çizgide ilerledi: Gazze Şeridi'nde soykırım, açlık ile kaos politikasını sürdürmek ve Mescid-i Aksa'nın İslami kimliğini tasfiye etme savaşına devam etmek.'

Beyrut'ta düzenlenen konferansa, Filistin ve Lübnan'ın yanı sıra birçok Arap ülkesinden büyükelçiler, dini otoritelerin temsilcileri, Filistin davasına hizmet eden isimler ve medya kuruluşları katıldı.

Uluslararası Kudüs Vakfı Genel Müdürü Yasin Hamud, konferansta yaptığı konuşmada, 'Filistin meselesinin yaşadığı en zor dönemlerden birinin içinden geçiyoruz.' dedi.

İsrail'in işgalde üç yol üzerinde çalıştığını belirten Hamud, bunların 'Filistin halkına karşı soykırım uygulamak, Filistin'deki direniş güçlerini tasfiye etmek ve tüm Arap-İslam bölgesini İsrail işgaline boyun eğdirmek' olduğunu ifade etti.

Mescid-i Aksa'nın yakılması

Mescid-i Aksa, 21 Ağustos 1969'da Avustralya asıllı fanatik Denis Michael Rohan tarafından kundaklanarak yakılmıştı.

Aksa'nın güney kesimindeki 'Kıble Mescidi'ndeki doğu bölgesinde başlayan yangında, aralarında 'Selahaddin el-Eyyübi'nin Minberi' olarak bilinen tarihi eserin de bulunduğu tüm eserler kül olmuştu.

Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesi ise İsrail polisinin tek taraflı aldığı kararla 2003'te başladı.

Ürdün Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin tüm girişimlerine rağmen İsrail makamları baskınları sürdürmekte ısrar ediyor.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.

Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, 'Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu' iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da, kendilerinin de ibadet etme haklarının olduğunu savunuyor.