Orta Doğu

İsrail, psikolojik sorunları olan askerleri neden orduya almak istiyor?

İsrail medyasında yer alan haberlere göre, İsrail ordusu, Gazze’deki saldırılarda görev yapmak üzere psikolojik rahatsızlıkları olan askerleri yeniden sahaya sürmeye çalışıyor.

Abone Ol

Bu adım, ordunun insan kaynağında ciddi bir kriz yaşadığını gösteriyor.

Araştırmacı Yirit Kenan, 2012’de yayımladığı “Sanki Gizli Bir Yaraydı” adlı kitabında, İsrail toplumunun ve ordusunun travma ve savaş sonrası stres bozukluğu (PTSD) gibi ruhsal yaralanmaları fiziksel yaralarla eşit düzeyde kabul etmeye başladığını vurgulamıştı. Bu anlayış, ordu içinde psikolojik değerlendirmelerin askerlikten muafiyet ya da yedek kuvvetlere katılım gibi konularda belirleyici hale gelmesini sağladı.

Ancak Gazze’ye yönelik savaş ve cephelerdeki personel sıkıntısı, İsrail ordusunu bu politikadan geri adım atmaya zorladı. Ordu, ruhsal sorunlar nedeniyle görevden ayrılmış ya da muaf tutulmuş askerleri tekrar göreve çağırma yoluna gitti. Ayrıca ruhsal sorunları olan askerlerin askerliğe elverişsiz sayılması için uygulanan tıbbi sınıflandırmalarda da daha katı kurallar getirdi.

Ordunun verilerine göre, her altı askerden biri zorunlu üç yıllık askerlik hizmetini tamamlamadan orduyu terk ediyor. 2023 yılında bu orandan %16,5’lik bir kesim, doğrudan ruhsal sağlık sorunları nedeniyle ordudan ayrıldı. Bu oran önceki yıllarda daha yüksek toleransla karşılanıyordu. Fakat Gazze’deki savaşla birlikte bu yaklaşım değişti.

Ordu, önceden Gazze’de görev yapmış ancak PTSD teşhisi konmuş askerleri yeniden eğitip sahaya sürmeyi planladı. Fakat kamuoyundaki tepkiler üzerine bu karardan geri adım atmak zorunda kaldı. Özellikle dindar Yahudiler (Harediler) için askerlikten muafiyetlerin sürdüğü bir ortamda, ruhsal olarak zarar görmüş askerlerin yeniden göreve çağrılması, toplumun büyük tepkisini çekti.

Bu durum, ordunun personel krizini gözler önüne seriyor. Gazze’de görev yapan beş aktif birlik tam kapasiteyle çalışmıyor. Yedek askerlerin seferberliğine ilişkin açıklanan %85’lik katılım oranının gerçeği yansıtmadığı, askerlere daha az çağrı yapılmasının bu durumu gizlemeye yönelik olduğu ifade ediliyor.

Orduya göre, 2024’te yedek askerlerin hizmet süresi %1500 artışla, kişi başına ortalama 136 gün; subaylar içinse 168 güne çıktı. Bu yük, ordunun yedek kuvvetlerde yaşadığı sadakat sorununu daha da belirgin hale getiriyor.

Sonuç olarak, ruhsal sorunları olan askerleri yeniden göreve çağırmak ya da psikolojik muafiyetleri zorlaştırmak gibi adımlar, İsrail ordusunun Gazze savaşında yaşadığı derin krizin başka bir boyutunu temsil ediyor. Hem sahadaki personel eksikliği hem de kamuoyundaki meşruiyet kaybı, bu krizlerin giderek büyümesine neden oluyor.

daily ummah