İsrail hapishanelerinde tutulan Filistinli Bilal Acarime, maruz kaldıkları tıbbi ihmal ve "aç bırakma politikası" nedeniyle zor şartlarda yaşam mücadelesi verdiklerini söyledi.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinin hazırladığı "Esir Acarime'nin dehşet verici tanıklığında, İsrail hapishanelerindeki esirlerimiz üzerinde ölüm kokusu yükseliyor" başlıklı raporda, 44 yaşındaki tutuklunun avukatlarıyla yaptığı görüşmede anlattıklarına yer verildi.
İşgal altındaki Batı Şeria'daki Silvad beldesinden ve Eylül 2023'ten bu yana İsrail'in Janot Hapishanesinde tutulan Acarime, "İsrail hapishanelerinde onlarca yıldır tutulduğunu, uyuz hastalığı da dahil çeşitli hastalıklar" geçirdiğini belirtti.
Acarime, "Yaklaşık bir yıl önce uyuz hastalığına yakalandım. Çok ağır ve zordu. Dizimdeki çıbanlar bende şiddetli şişlik ve dayanılmaz ağrılara sebep oluyordu. Hapishane yönetimi kasıtlı bir şekilde tıbbi ihmal uyguluyordu." ifadelerini kullandı.
Kendisi gibi uyuz hastalığına tutulan diğer bir Filistinli tutuklu Hüsam Şahin'den bahseden Acarime, "Her gün vücudundaki çıbanları sıkmak zorunda kalıyor, şiddetli iltihaplanma sonucu üç bardağı dolduran irin çıkıyordu." bilgisini paylaştı.
Acarime, 4 ay uyuz hastalığıyla mücadele ettiğini aktararak, "Gardiyanlar her şeyi görüyordu, ne harekete geçtiler ne de bir ağrı kesici verdiler." ifadelerine yer verdi.
O dönemde 160 kilodan 60 kiloya düştüğünü belirten Acarime, şunları anlattı:
"Filistinli esir hapishanede yaklaşık bir yıl ya da daha fazla süre boyunca aynı kıyafetlerle kalıyor. Elinde yalnızca bir iç çamaşırı bulunuyor ve sürekli onu giyiyor. Kıyafetleri yıkamak için temizlik malzemeleri yok. Sadece suyla yıkadığında da kuruyana kadar esir yatağında kalmak zorunda, çünkü tekrar giymesi gerekiyor."
Acarime, Filistinli tutukluların her gün aşağılanmaya maruz kaldıklarını ve bunun kabul edilemez bir durum olduğunu vurguladı.
Rapora göre, tutuklular şiddetli açlık, hijyen eksikliği ve kasıtlı tıbbi ihmal içinde yaşamlarını sürdürüyor. Bu durum, bağışıklık sistemlerini ciddi şekilde zayıflatıyor.
Raporda,"Tutuklu, (Gazze'de) soykırımın başlamasından bu yana İsrail hapishanelerinde, şiddetli açlık, kötü hijyen ve kasıtlı tıbbi ihmaller nedeniyle ortaya çıkan, gelişen ve yoğunlaşan hastalıklarla harap olmuş bir vücut ve aç bir mideyle yaşıyor." ifadelerini yer verildi.
Tutukluların bedenlerinin artık "hiçbir hastalıkla mücadele edemez hale geldiği" vurgulanan raporda, her 12 tutukluya yalnızca çok küçük bir kutu yoğurt verildiği, tutukluların günün geri kalanını açlıkla geçirdiği aktarıldı.
İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin şiddetli açlık nedeniyle çoğu zaman tüketime uygun olmayan, bozulmuş gıdaları yemek zorunda kaldığı kaydedildi.