Gazze'deki çatışmaların yarattığı insani kriz giderek derinleşiyor. Son verilere göre, Haziran ayında savaşla ilgili yaralanmaların %20'si gözle ilgiliydi ve bu yaralanmaların %40'ı kalıcı körlükle sonuçlandı. Temmuz ayında bu oran %28'e yükseldi. Dr. Majed Kaheel, "Birçok insan, yiyecek almak için beklerken vuruldu. Görme yetisini kaybetmeyenler bile ciddi görme kayıpları yaşıyor." dedi.
11 yaşındaki Meryem Rihan, bu trajedinin bir sembolü haline geldi. Üç ay önce, bir İsrail hava saldırısı sırasında ailesiyle birlikte evinde bulunduğu sırada, evleri bombalandı. Meryem, ailesinin tamamını kaybetti ve ciddi göz yaralanmaları yaşadı. "Bir anda ailemi, evimi ve görme yetimi kaybettim." diyen Meryem, yaşadığı acıyı şu şekilde ifade etti: "Artık göremediğim için çok üzgünüm."
Filistinli sağlık yetkililerine göre, şu ana kadar en az 1,500 kişi, İsrail'in Gazze'deki saldırıları sonucunda görme yetisini kaybetti. Bu durum, tıbbi altyapının yok edilmesi ve hastanelere yapılan saldırılarla daha da kötüleşti. Gazze Göz Hastanesi, her gün yüzlerce hastayla dolup taşıyor, ancak kaynaklar yetersiz.
Meryem'in tedavi süreci, sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle gecikti. "İki gün boyunca ameliyata giremedim ve bu süre zarfında sağ gözümde tamamen görme kaybı yaşandı." dedi. Şu an, sol gözündeki görme yetisinin kurtarılması için yurt dışında tedavi edilmesi gerekiyor, ancak bu tedaviye ulaşmak neredeyse imkansız hale geldi.
Meryem'in amcası Mumammed, "Meryem'in tedavi için yurt dışına çıkması gerekiyor. Ancak İsrail, tıbbi tahliyeleri engelliyor." diyerek durumu özetledi. Gazze'deki insani durum her geçen gün daha da kötüleşiyor, ve dünya bu krize karşı duyarsız kalmaya devam ediyor.
Uluslararası toplumun bu duruma müdahale etmesi ve Gazze'deki insanlara yardım etmesi gerektiği vurgulanıyor. Meryem gibi birçok çocuk, savaşın acımasız yüzüyle karşı karşıya kalırken, gözlerin ve hayallerin kararmaması için acil çözümler bekliyor.