İbrani basını, "İsrail saldırıya yanıt verip geniş bir bölgesel savaş riskini göze alacak mı?" sorusuyla Tel Aviv yönetiminin vereceği cevabı sorguladı.

İsrail Kanal 13 Televizyonu, saldırının, İran İslam devriminin gerçekleştiği 1979'dan bu yana iki ülke arasındaki ilk doğrudan çatışma olduğuna değindi.

Habere göre, 01.42'de İsrail genelinde uyarı sirenleri çaldı. İsrail'e 300'den fazla insansız hava aracı, karadan karaya füze ve seyir füzesi fırlatılırken bunların çoğu İsrail dışında imha edildi, bazıları ülkenin hava sahasına girdi. Birüssebi'deki (Berşeva) Nevatim Hava Üssü'nde hasar oluştu ancak altyapı zarar görmedi.

Güvenlik Kabinesi üyeleri, geceyi Tel Aviv'deki Savunma Bakanlığı binasının olduğu bölgede yeraltı sığınağında geçirdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant ve İsrail Savaş Kabinesi Üyesi Benny Gantz, İran'a verilecek tepkinin nasıl olacağını belirlemekle yetkilendirildi.

Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir ve Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, karara karşı çıktı ancak diğer kabine üyelerinin kabul etmesiyle karar onaylandı.

İsrail, İran'a "büyük ve şiddetli" bir askeri saldırı başlatmaya hazırlanıyor İsrail, İran'a "büyük ve şiddetli" bir askeri saldırı başlatmaya hazırlanıyor

Füze yağmuru

Yedioth Ahronoth Gazetesi ise dün geceki saldırıyı, "İsrail hava savunma sisteminin, bir ülkenin karşılaşabileceği en büyük füze ve insansız hava aracı yağmuruna karşı koymada gösterdiği tarihi bir başarı" üzerinden değerlendirdi.

Gazeteye göre, sayıları 185'i bulan "Şahid-238" insansız hava aracının ve 36 seyir füzesinin hiçbiri İsrail hava sahasını delemedi.

Hayber Şeken tipi 110 balistik füzeden ise çok azı hava sahasını deldi ve bunlardan ise çok azı infilak etti. Nevatim Hava Üssü'nde hasar meydana geldi ancak İsrail ordu sözcüsü hava üssünün çalıştığını duyurdu.

Gazete, siyasi analist Ron Ben Yisahi'nin şu ifadelerine yer verdi:

"İsrail bu gece (dün gece), ABD ve diğer müttefikleriyle birlikte devasa hava operasyonunu bozguna uğrattı. Hatta Gazze savaşı nedeniyle yok olan uluslararası arenadaki siyasal meşruiyetini kazanmak için yeni bir fırsat elde etti. İsrail ordusunun savunma planı, İran'ın saldırısının başarısız olmasındaki temel unsurdur. Bu plan, hassas istihbarat bilgilerine, hava savunma kuvvetleri pilotlarının olağanüstü yeteneklerine ve aktif savunma sistemine dayanmaktadır. Tahran, daha önce yapmadığı şeyi yaptı. İsrail, bu saldırıya can yakıcı bir şekilde karşılık vermezse İran, müttefikleri ve İsrail'le ilişkileri normalleştirmeye hazır olan ülkeler, bunu zayıflık olarak görebilir.

İsrail'in, Tahran'daki rejimin zayıflığını ifşa ederek onun varlığını tehdit etmesi yararınadır. Ancak burada daha önemli ikinci bir faktör devreye giriyor ki o da ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve Kanada'nın kesin bir dille İsrail'den, bölge istikrarını tehlikeye atacak uygunsuz bir karşılık vermekten kaçınmasını istemesi. Böylesine bir bölgesel savaş Hamas'ın Gazze'deki lideri Yahya Sinvar'a hizmet edecektir. Bu nedenle İsrail'in, Batı'nın taleplerine icabet etmesi, Gazze ile Hizbullah'a karşı verdiği savaşa yoğunlaşması ve İran konusunu başka bir zamana bırakması yararına olur."

ABD'nin baskısı

İsrailli askeri analist Amos Harel ise Haaretz gazetesinde yer alan analizinde, "ABD Başkanı Joe Biden, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya, İran'a yapılacak bir hava saldırısından kaçınması ve etkileyici savunma başarısıyla yetinmesi için yoğun baskı yapıyor. Netanyahu ABD Başkanı'nın talebine yanıt vermezse, Hizbullah harekete geçecek ve savaşa katılacak ki bu da Yahya Sinvar'ın 7 Ekim'den beri aradığı senaryo." değerlendirmesini yaptı.

İran'ın, gizlice nükleer programını geliştirdiği yönündeki haberlere de değinen Harel, "Biden'ın, Netanyahu'nun ABD'yi İran'a yönelik bir saldırının içine sürükleyerek her daim hayalini kurduğu İran'ın nükleer projesini ABD eliyle yok etme hayalini gerçekleştirmeye çalıştığından şüphelendiğini kesin olarak varsayabiliriz. Ancak Başkan Biden bu senaryonun gerçekleşmemesi için harika bir iş çıkaracak." ifadesini kullandı.

Editör: Orta Doğu Haber