İşçi Partisinin eski lideri Corbyn, AA muhabirine yaptığı yazılı açıklamada, İngiltere parlamentosunda kurulan “Bağımsız İttifak” grubuna ve İsrail’e yönelik silah ambargosu hedeflerini anlattı.

Corbyn, yeni kurulan “Bağımsız İttifak” adındaki parlamento grubuna ilişkin, “Kolektif bir ses daha güçlü bir sestir ve grup olarak hükümete daha büyük güçle hesap sorabiliriz.” ifadelerini kaydetti.

Seçmenleri tarafından, onlar adına sosyal adalet ve barış için sesini yükseltmek amacıyla seçildiğini dile getiren Corbyn, iki çocuk yardımı sınırın kaldırılması, kışlık yakacak yardımının devam ettirilmesi, mültecilerin haklarının savunulması ve Filistin'in işgaline son verilmesi gibi talepler olduğuna dikkati çekti. Corbyn, bu taleplerin sadece seçim bölgesi olan Kuzey Islington'daki insanlar tarafından değil, ülkenin dört bir yanında dile getirildiğini vurgulayarak, grubun amacının daha iyi bir dünya için taleplerin doğru şekilde temsil edilmesini sağlamak olduğunu belirtti.

Corbyn, “Bağımsız İttifak” grubunun Filistin yanlısı duruşunun parlamentoya yönelik etkisi ve İsrail'e silah satışının durdurulması çağrısına ilişkin, “Hükümetin, İsrail'e tüm silah satışlarını sona erdirmeyi sürekli ve utanç verici şekilde reddetmesi nedeniyle kamuoyunda oluşan tiksintinin gerçek boyutunu bilmesini sağlayacağız. Biz bir barış hareketiyiz ve hiçbir yere gitmiyoruz.” ifadelerini aktardı.

 “İsrail'e tam ve eksiksiz silah ambargosu talep ediyoruz”

Corbyn, İsrail'e tam ve eksiksiz bir silah ambargosundan başka bir şey talep etmediklerini vurgulayarak, “Aylardır İsrail'e silah satışının derhal ve tamamen durdurulması çağrısında bulunuyoruz. Bu hafta hükümet nihayet silahların uluslararası hukukun ihlalinde kullanılma riskinin açık olduğunu kabul etti. Bu durum, evlerinin enkazı altında kalan insanları görecek kadar televizyon izleyen herkes için aşikârdı. Böyle bir itirafın kamuoyuna duyurulması için 40 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybetmesinin gerekmesi utanç verici.” ifadelerini kullandı.

Kısmi silah ambargosunun, İngiltere hükümeti tarafından terk edilen insanları geri getirmeyeceğini belirten Corbyn, insanlığa karşı işlenen suçlardaki suç ortaklıklarından da kurtarmayacağının altını çizdi. Yapılan duyurunun İsrail'e yönelik tam silah ambargosunun ilk adımı olmasını umduğunu ifade eden Corbyn, şu ifadeleri kullandı:

“Daha azını talep etmemeliyiz. Bu ambargo, İsrail ordusu tarafından soykırım işlemek için kullanılan F-35 savaş uçaklarının parçalarını da içermelidir. Aynı zamanda İsrail'in işgal altındaki Batı Şeria'da Filistinlilere yönelik korkunç saldırılarında kullandığı silahları da kapsamalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.

Filistin'in tamamen silinmesine tanık olunduğunu kaydeden Corbyn, "Hükümete mesajımız açık: Olanak sağladığınız dehşetin ciddiyetinin farkına varın. Tam bir silah ambargosunu, yasadışı yerleşim politikasına son verilmesini, Filistin devletinin derhal ve koşulsuz olarak tanınmasını talep etmeye devam edeceğiz. Filistinlilere umutları, korkuları ve hayalleri olan insanlar olarak muamele edilmesini, adil ve kalıcı barışa giden tek yol olan Filistin'in işgaline son verilmesini talep etmeye devam edeceğiz.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

 İngiltere Parlamentosu'nda "Bağımsız İttifak"

Usame Bin Ladin'in büyük oğluna Fransa'ya giriş yasağı getirildi Usame Bin Ladin'in büyük oğluna Fransa'ya giriş yasağı getirildi

İngiltere'de aralarında eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'in de bulunduğu Gazze'ye destek veren 5 bağımsız milletvekili, parlamento grubu kurduklarını duyurmuştu.

Grupta, 4 Temmuz'da yapılan genel seçimde İşçi Partisinden adaylığı engellendikten sonra bağımsız milletvekili olarak yeniden seçilen Corbyn'in yanı sıra milletvekilleri Shockat Adam, Ayoub Khan, Adnan Hussain ve Iqbal Mohamed yer alıyor. Böylelikle, "Bağımsız İttifak" adlı yeni grup, parlamentodaki aşırı sağcı Reform UK partisiyle eşit sayıda milletvekiline, 4 milletvekili bulunan Yeşiller Partisinden ise daha fazla vekile sahip.

İttifakın 5 üyesi de genel seçimde, Müslüman nüfusun yoğun olduğu seçim bölgelerinde Filistin destekçisi duruşlarıyla iktidardaki İşçi Partisi milletvekili adaylarını geride bırakmıştı.