Birleşik Krallık'ta yaşayan ve güvenliği için adının gizli kalmasını isteyen bir Filistinli baba, İngiliz hükümetinin iki aydan uzun süredir söz vermesine rağmen, Gazze'deki eşini, üç çocuğunu ve evlatlık yeğenini tahliye etmemesi nedeniyle hukuki süreç başlattı. Aile, İsrail bombardımanı nedeniyle yerinden edilmiş ve yiyecek, temiz su veya tıbbi bakıma erişimi olmayan derme çatma çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor.
Filistinli baba, Middle East Eye'a yaptığı açıklamada, "Ailem sürekli tehlikede ve her dakika onlar için endişeleniyorum. İngiliz hükümeti onlara yardım etme sözü verdi ama şimdi makul bir neden olmaksızın bu sözden döndü," dedi.
Tahliye engeli: Vize ve garanti sorunu
Ailenin avukatları, Dışişleri, Milletler Topluluğu ve Kalkınma Ofisi'nin (FCDO) aileye konsolosluk yardımı sağlama sözü vermesine ve hatta İsrail'den çıkış izinleri alınmasına rağmen, tahliye sürecinin kilitlendiğini belirtti. İçişleri Bakanlığı prensipte aile birleşimi vizeleri verse de, bu vizelerin aktifleşmesi için gereken biyometrik kontrollerin Gazze'de yapılamadığı vurgulandı.
Avukatlar, İngiliz yetkililerin, ailenin Ürdün sınırını geçmesi için Amman'a gereken garantileri vermeyi reddetmesinin tahliyeyi engelleyen ana bariyer olduğunu savundu. Hukuk firması Leigh Day avukatları, hükümetin daha önce Filistinli üniversite öğrencileri ve tıbbi hastaları benzer koşullarda tahliye ettiğini hatırlatarak, bu farklı muamelenin haksız ve hukuka aykırı olduğunu öne sürdü.
Avukat Sarah Crowe, "Müvekkillerimiz hayal bile edilemeyecek şeylere katlanmaya devam ediyorlar... İsrail saldırıları da dahil olmak üzere ciddi zarar veya ölüm riski altındalar," dedi.
Bu hukuki süreç, yerel makamların Gazze Şeridi'ndeki fırtına sularının iki milyon insan için felaket olabileceği uyarısından kısa bir süre sonra geldi. Katil İsrail güçleri, Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de yaklaşık 70 bin Filistinliyi katletmiştir.