Independent'ya yer alan habere göre, hukuki nedenlerle adı açıklanmayan adam, Sudan ve Libya'da işkence gördükten sonra İngiltere'de kendisine "hayvan gibi" muamele edildiğini söyledi.
Bir psikiyatrik rapor, elektronik kelepçe takmaya zorlanmanın, sığınmacıda depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu dahil olmak üzere zihinsel sağlığını kötüleştirdiğini ve kendine zarar verme ve intihar riskini artırdığını ortaya koydu.
Hukuk firması Duncan Lewis Solicitors'ta Kamu Hukuku Direktörü olan Ahmed Aydeed, The Independent'a, “İçişleri bakanının rüyası, insan ticareti ve işkenceden kurtulanların kabusuna dönüştü. Müvekkillerimizin nihayet bu suç çetelerinden kaçtıktan sonra bile, hükümetimiz 7/24 gözetim yoluyla her hareketini izlemesini sağlıyorlar. Onların tek yapmak istediği hayatlarını yeniden inşa etmek" dedi.
Dava cuma günü açılacak ve Ruanda planı için seçilen göçmenlerle ilgili dördüncü Yüksek Mahkeme davası olacak.
Yargıçlar şu anda Priti Patel'in anlaşmasıyla ilgili ikinci yasal itirazı dinliyorlar ve bu ve önceki bir davayla ilgili kararlarını bu ay içinde vermeleri bekleniyor.
İlk dava Eylül ayında Care4Calais, Detention Action ve PCS sendikası tarafından başlatılırken, göçmenlerin verilerinin kullanımına ilişkin üçüncü bir dava da devam ediyor.
Tepki çeken plan ve AİHM kararı
İngiltere'de yasa dışı olarak bulunan göçmen ve sığınmacıları Ruanda'ya göndermek için 14 Nisan'da iki ülke arasında Göç ve Ekonomik Kalkınma Ortaklığı anlaşması imzalanmıştı. Anlaşmaya insan hakları kuruluşları tepki göstermişti.
13 Haziran'da Temyiz Mahkemesi yargıçları, göçmen ve sığınmacıları Ruanda'ya götürecek ilk uçuşun yapılabileceğine hükmetmişti. Bireysel başvuruları da reddedilen sığınmacıların avukatları, uçağın kalkmasına kısa bir süre kala AİHM'ye başvuru yapmıştı.
AİHM de, dün uçağın hareketine dakikalar kala aldığı kararla uçuşu durdurmuştu.