Ekonomik buhran, iç savaş ya da siyasi baskı nedeniyle iyi bir yaşam umuduyla Avrupa'ya gitmek üzere yola çıkan binlerce düzensiz göçmen, uluslararası hukuk ve sözleşmelere göre sığınma hakkını kullanmak amacıyla yurtlarını terk ediyor.

Sözleşmelere taraf devletler, ülkelerine iltica ya da sığınma başvurusunda bulunan kişilerin sözleşmelerden doğan haklarını yerine getirme yükümlülüğünü taşıyor.

Bu sözleşmelere taraf ülkelerden biri de Yunanistan...

Mültecilerin korunması sorumluluğunu yükleyen 1951 Cenevre Mülteci Sözleşmesi ve 1967 Mültecilerin Statüsüne Dair Protokol'e taraf Yunanistan'ın, sığınma başvurusunu alma ve olabildiğince kısa sürede bunları sonuca bağlama zorunluluğu bulunuyor.

Yunanistan 10 yılı aşkın zamandır taraf olduğu sözleşmelere aykırı şekilde, ülkesine ayak basan göçmenlerin pek çoğunu Meriç Nehri üzerinden Türkiye'ye geri gönderiyor. Yunan sınır güçleri bunu son yıllarda göçmenlerin kişilik haklarını zedelemek ve psikolojilerini bozmak maksadıyla yarı çıplak şekilde gerçekleştiriyor.

İçişleri Bakanlığının verilerine göre, Yunanistan 2020'den bu yana 14 bin 987'si kara sınırından olmak üzere 61 bin 737 göçmeni Türkiye'ye geri itti. Bu geri itilmelere maruz kalan 152 göçmen yaşamını yitirdi, 200'ü yaralandı.

Edirne'de Yunanistan'ın yarı çıplak ittiği yüzlerce örnek var

Edirne'de bu yıl önceki yıllara oranla yakalanan düzensiz göçmen sayısında artış yaşandı. Yakalananların çoğunu Yunanistan'ın Meriç Nehri üzerinden Türkiye'ye zorla geri gönderdiği öne sürülen düzensiz göçmenler oluşturuyor.

Güvenlik kaynakları, Yunanistan sınır güçlerinin son aylarda yakaladıkları düzensiz göçmenleri Cenevre Sözleşmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve BM İşkenceye Karşı Sözleşmesi'ne aykırı olarak Meriç Nehri üzerinden zorla geri gönderdiklerini belirtti.

Düzensiz göçmenler, ifadelerinde, Yunanistan hudut birliklerinin kendilerini döverek yarı çıplak halde Meriç Nehri'nden Türkiye'ye zorla geri gönderdiğini öne sürdü.

"Tekmelediler, demir sopalarla dövdüler"

Edirne'de benzer nitelikteki olaylardan biri de önceki gün Yunanistan birliklerince Türkiye'ye yarı çıplak halde itildiklerini öne süren 4 kişilik grubun iddialarını içeriyor.

Fas uyruklu 49 yaşındaki Muhammed Bilmedeni, Suriye uyruklu 32 yaşındaki Nizar Yusuf Cebel, 42 yaşındaki Cubuti uyruklu Hafız Salim Muhammet, Fas uyruklu 35 yaşındaki Ali Muhammet, Yunanistan devriyelerince yakalanıp darbedildiklerini ve kıyafetleri, paraları gasbedilerek Türkiye'ye zorla geri gönderildiklerini iddia etti.

Gruptakilerden Cebel, Yunan askerlerinin kendisini demir sopalarla dövdüğünü ileri sürdü.

Yunanistan'a geçtiklerinde yaşadıkları kötü muameleyi asla unutmayacağını belirten Cebel, "Sınırda bir süre ilerledikten sonra askerler bizi yakaladı. Hepimizi dövdüler ama en çok bana şiddet uyguladılar. Sırtıma çıkıp tepindiler. Tekmelediler, demir sopalarla dövdüler. Sonra Yunan polisi geldi bizi başka bir yere götürdü, telefon ve kıyafetlerimizi aldılar." dedi.

Yunanistan'da 2 gün boyunca aç susuz beklediklerini öne süren Cebel, darp sonucu vücudunda oluşan morluk ve ezikler nedeniyle nefes bile almakta zorluk çektiğini anlattı.

Yunan askerlerinin kendilerini bir gece Türk tarafına attıklarını ifade eden Cebel, yürüyemediği için Türk askerinin kendisini taşıdığını belirtti.

Cebel, Türk yetkililere, kendilerine yaptıkları yardım dolayısıyla çok teşekkür etti.

Fas uyruklu Muhammed Bilmedeni de Yunanistan'a geçtiklerini, orada Yunan askerleri tarafından yakalandığını anlattı.

Yakalandıktan sonra Yunan askerleri tarafından sürekli darbedildiklerini iddia eden Bilmedeni, "Bize eziyetler ettiler, vurdular, kıyafetlerimizi çıkardılar. Beni dikenli çalılıkların içinde dövdükleri için yüzüm bu şekilde yara aldı. Bizi 2 gün boyunca dövdükten sonra kıyafetlerimizi çıkartıp, Türkiye'ye attılar." diye konuştu.

Türkiye'nin kendilerine sahip çıktığını, hastanede tedavilerini yaptırdıklarını dile getiren Bilmedeni, kendilerine yapılan gıda, kıyafet ve sağlık yardımından dolayı teşekkür etti.

Cibuti uyruklu Hafız Salim Muhammed ise yaşadıklarını anlatırken zaman zaman gözyaşlarını tutamadı.

Yunanistan askerlerinin kendilerine insanlık dışı davranışta bulunduğunu dile getiren Muhammed, "Diğer arkadaşlarım gibi beni de ilk önce dövdüler. Kolumu kırdılar, kolumdan kanlar akıyordu, hiç acımadılar. Tüm kıyafetlerimizi çıkardılar. Bizi aç susuz bir halde bıraktılar ve Türkiye sınırına attılar. Türkiye bize çok iyi davrandı. Türk milletine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ediyorum." dedi.

19 sığınmacı donarak ölmüştü

Son yaşanan darp iddiaları haricinde pek çok kez sonu ölüme giden geri itme olayı gerçekleşmişti.

Bu olaylardan en acısı Şubat 2022'de İpsala ilçesinde yaşanmıştı. Yunanistan devriyelerince kıyafetleri alınıp Türkiye'ye itilen 19 düzensiz göçmen soğuk havayla mücadele edemeyip yaşamlarını yitirmişti.

Yunanistan'dan darbedilerek yarı çıplak halde zorla Türkiye'ye gönderildiklerini iddia eden düzensiz göçmenler, 14 Kasım 2018'de Edirne'nin Uzunköprü ilçesine bağlı Kiremitçisalih köyü kahvesine sığınmıştı. Yarı çıplak ve sırtlarında darp izleri görülür halde köye sığınan 14 düzensiz göçmen, kahvehanede soba başında ısınıp köy halkının ikramları ve kıyafet yardımları sonrası jandarma aracılığıyla hastanede tedavi altına alınmıştı. Faslı Yasin Şidri (25), demir çubuklarla darbedilmeleri sonrası elbiseleri, telefonları ve paralarına el konularak Meriç Nehri üzerinden Türkiye'ye gönderildiklerini iddia etmişti.

Adacıktan Türk askeri kurtardı

Şubat 2021'de 51 düzensiz göçmenin Yunanistan güvenlik güçleri tarafından darbedilerek Meriç Nehri'nin ortasındaki adacığa bırakıldığı, göçmenlerin telefonları ve eşyaları alınarak kötü muamelelere maruz bırakıldıkları tespit edilmişti. Adacıkta bekleyen göçmenler ihtiyaçlarının karşılanabilmesi adına yetkili personeller aracılığıyla Türk tarafına alınmıştı.

"Canları istedikçe dövdüler"

2019 yılının mayıs ayında da daha önce de zorla geri gönderildiklerini iddia eden pek çok düzensiz göçmenin vücutlarında darp izleri görüntülenmişti.

Yunanistan sınırında Pakistanlı iki düzensiz göçmen yarı çıplak halde ve darbedilmiş bulunmuştu. Düzensiz göçmenler, Yunan sınır güvenlik güçlerinin kendilerini dövdüğünü, para ve elbiselerini alıp Türkiye'ye zorla gönderdiğini iddia etmişti.

Edirne'de jandarma ekiplerince yarı baygın, darbedilmiş ve yarı çıplak halde bulunan Süfyan Muhammet (26) ve Ali Bali (18) hastaneye götürülmüş, bitkin haldeki iki Pakistanlının sırtlarındaki derin yaralara müdahale edilmişti.

Süfyan Muhammet, "Çok zulmetti Yunan bize. Canları istedikçe dövdüler, Türkiye'ye zorla attılar. Burada bize asker çok iyi davrandı. Elbiselerimize el koydukları için yarı çıplaktık, burada bize elbise buldular, karnımızı doyurdular, hastaneye götürdüler. Allah razı olsun." açıklamasında bulunmuştu.

Düzensiz göçmenlerin Türkiye tarafına dönüşü kameraya yansımıştı

2018 yılı aralık ayında sınırda kaydedilen görüntülere, Yunan sınır polisi tarafından geri gönderildiği öne sürülen 5 Suriyelinin balıkçı kayığıyla Meriç Nehri'nden Türkiye tarafına dönüş anları yansımıştı.

54. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığına bağlı hudut birliği askerlerince kayıktan indirilen 5 Suriyeli, karınları doyurulduktan sonra İl Göç İdaresine teslim edilmişti.

"Türk askeri bulmasa ölürdüm"

2017 yılında tekerlekli sandalye kullanan, ayakları alçıda olan ve vücudunda morluklar bulunan düzensiz göçmen Cezayirli Amar Mattai, Sakız Adası'na geçtiğini, önce İskeçe'deki, daha sonra da Drama'daki mülteci kamplarında kaldığını anlatmıştı.

Yasalara aykırı şekilde ve darbedilerek Türkiye'ye geri gönderildiğini iddia eden Mattai, "Kamplardan sonra bir polis merkezine nezarete götürüldüm, buradan 'Artık gidiyorsun' diye çıkardılar. Polis merkezinden çıkınca bir araç önümü kesti, Yunan polisi kıyafeti olan birkaç kişi beni zorla arabaya bindirdi. Darbederek, kıyafetlerimi ve paralarımı alarak botla beni gece nehrin ortasında bıraktılar. Sabah Türk askerleri bana yardım etti, hastaneye götürdü. Türk askeri bulmasa ölürdüm." ifadelerini kullanmıştı.