Mali’deki askeri yönetimin, Fransa ve Danimarka gibi ülkeleri topraklarından kovmasının ardından, Rusya ile yakın ilişkiler kurması Batılı ülkelerle arasının açılmasına sebep oldu.

Malili yetkililer, ülkede Rusya’ya bağlı paralı Wagner askerlerinin konuşlandırıldığına dair raporların yayınlanmasından sonra, hava sahasını ihlal eden Fransız uçaklarının düşürüleceğini duyurmuş ve Bamako Büyükelçisi Joel Meyer’i sınır dışı etmişti.

Ülkede yaşanan son gelişmeleri değerlendiren İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı İnsani Diplomasi Uzmanı Abdullah Altay, dikkat çekici tespitlerde bulundu.

MALİ ORSUSU RUS DESTEĞİNİ DOĞRULADI

Mali yönetiminin, Rus güçlerinin Mali ordusuna savaş desteğinde bulunmak için 6 Ocak 2022’de ülkesine ulaştığını teyit ettiğini aktaran Altay, “Mali’nin ortasında silahlı örgütler ve gruplar arasında gerçekleşen silahlı çatışmalardan sonra birçok rapor Mali’de bulunan Rus güçleri arasında Wagner grubunun da bulunduğunu ortaya çıkardı” dedi.

Fransa başta olmak üzere Avrupa Birliği ülkeleri, Mali hükümetine Wagner’in faaliyetlerine izin vermemesi gerektiği uyarısında bulunurken, Malili yetkililer Wagner ile herhangi bir sürekli anlaşma içinde olmadıklarını öne sürdü.

Altay, Fransa’nın eski sömürgelerinden biri olan Mali’de silahlı gruplara karşı gerçekleştirdiği askeri operasyonlarda elle tutulur bir başarıya ulaşamaması, iki tarafın arasının açılmasına yol açtığını belirtti.

FRANSA AYRILIKÇI HAREKETLERE DESTEK VERDİ

Fransa’nın ayrılıkçı hareketlere destek verdiğini ve ırkçı çatışmaları körüklediğini ifade eden Altay, söz konusu durumun Malililerin birçoğunda Fransız güçlerine karşı memnuniyetsizlik duygusunun artmasına sebep olduğunu bildirdi.

Fransa askerlerinin Mali’yi terk etmesini isteyen halk 16 Ocak’ta birçok kentte sokağa çıkmış ve başkent Bamako'daki gösteriler ülke tarihinin en kalabalık protestolarından biri olarak kayıtlara geçti

Bamako'daki gösteri ülke tarihinin en kalabalık protestolarından biri olarak kayıtlara geçerken, ana akım medya ve haber ajansları söz konusu olayları görmezden geldi.

İHH İnsani Yardım Vakfı İnsani Diplomasi Uzmanı Abdullah Altay tarafından hazırlanan analizde şu ifadelere yer verildi:

FRANSA İLE RUSYA ARASINDA GÜÇ MÜCADELESİ

Mali’nin geçtiğimiz son 2 yılda yaşadığı ve sürekli tekerrür eden askeri darbeler, Mali ve Fransa arasındaki ilişkinin daha da kötüleşmesine sebep oldu.

Son olarak 2021 Mayıs ayında geçici hükümete karşı gerçekleştirilen askeri darbeyi de yönetimi ele geçirme ve demokratik geçişi sekteye uğratma çabasındaki bir girişim olarak gördü.

Bu durum ise Fransa’yı Afrika’nın Sahel bölgesindeki güçlerini yeniden yaygınlaştırabilme planı sebebiyle Mali’nin kuzeyindeki askeri varlığını azaltıp askeri üslerini de kapattığını ilan etmeye zorladı.

Fransa, Mali’de hakim olan askeri konseyin Wagner Askeri Grubu ile gerçekleştirdiği anlaşmayı, Rusya’nın kendisini Afrika Sahel Bölgesi’ndeki nüfuzu karşısında rakip olarak gördüğünü ve kendisiyle bir çekişme içerisinde olduğunu düşünmektedir.

Buna ek olarak Fransa, Mali’deki Rus askeri varlığının ülkede bulunan silahlı topluluklara itibarını tekrar kazandırması ve bu grupların bölgedeki nüfuzunu tekrar arttırabilmesi ihtimalinden de korkuyor.

Bu ihtimal Afrika Sahel bölgesindeki istikrarın sarsılmasına sebebiyet vererek Fransa’nın çıkarlarına karşı da bir tehdit olabilir.

RUSYA, ZAYIFLAYAN NÜFUZUNU GERİ KAZANMAK İSTİYOR

Diğer taraftan Rusya son 10 yılda, Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra kıtada zayıflayan nüfuzunu geri kazanmak ve hem ekonomik hem de jeopolitik çıkarlarını artırmak için çaba sarf etti. Rusya’nın Afrika’daki stratejisi askeri diplomasiye dayanmaktadır.

Rusya ve Afrika arasındaki ticari ilişkiler ve yatırımları ise sınırlı kalmakta ve Rusya ticaret hacmi sadece Sahra Altı Afrika Bölgesinden ileriye geçememektedir. Ki buradaki ticaret hacmi de Çin’in ticari hacminin onda biri ve Amerika’nın ticari hacminin ise çeyreği kadardır.

Bölgedeki silah satışlarını hukuki gereklere bağlayan Amerika Birleşik Devletleri’nin tersine Rusya, bölgedeki askeri desteğini iç savaş içerisinde olan veya herhangi bir suçla ya da insan haklarını ihlal etmekle itham edilen askeri güçlerin yönetimde olduğu ülkelere vermektedir.

Rusya aynı zamanda 2020 yılında 1 buçuk milyar dolarlık silah satışı ile Sahra Altı Afrika Ülkelerinde en büyük kaynak olarak öne çıkmaktadır.

FRANSA MALİ’DEKİ VARLIĞINDAN VAZGEÇMEZ

Fransa’nın hiçbir şekilde doğal kaynaklarca zengin olan Mali’deki varlığından vazgeçmeyeceği aşikardır.

Fransa’nın ekonomik çıkarlarının yanında Mali ve Afrika Sahel Bölgesi’ndeki silahlı örgütlerle de stratejik çıkarları bulunmaktadır.

Büyük bir ihtimalle Fransa, Batı Afrika Ülkeleri Ekonomik Topluluğu’nu Mali’ye sert yaptırımlar uygulamaya ittiği gibi, Mali Askeri Meclisi’ne karşı da uluslararası olarak yalnızlaştırma politikası izlemek ve yaptırımlar uygulamak için çaba sarf edecektir.

Diğer yandan Rusya’nın Mali’deki varlığı Libya, Çad ve uzun süredir henüz başarıya ulaşmamış Sudan’daki adımları ile benzerlik göstermektedir.

Bu sebeple Rusya Afrika Sahel Bölgesi’ndeki nüfuzunu artırmaktan ve Fransa’nın arkasında bıraktığı boşluğu doldurma çabalarından vazgeçmeyecektir.

Buna bağlı olarak Mali Askeri Meclisi, soğuk savaş döneminde birçok Afrika ülkesinin yaptığı gibi, Rusya ve Fransa arasındaki rekabeti kullanarak, her iki taraftan da kazanç elde etmek için çabalayacaktır.