Türkiye’nin Afrika’ya yönelik ortaklık zirvelerinin üçüncüsü 16-18 Aralık tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşti.

Afrika ülkelerinin yoğun ilgi gösterdiği gözlemlenen zirvede son yirmi yılda ivme kazanan Türkiye-Afrika iş birliğinin daha da ileriye taşınması için barış, güvenlik ve adalet kavramları çerçevesinde insan odaklı gelişme, güçlü ve sürdürülebilir büyüme kapsamında yeni eylem planı kabul edildi.

Zirveyle ilgili olarak Ortadoğu Araştırmaları Merkezi’nde (ORSAM) yer alan analizde, söz konusu iş birliğinin sadece Türkiye-Afrika ilişkilerinde değil, küresel siyasetin de dönüşümünde öncü ve küresel adaletsizliğin sonlanmasına yönelik kurumsal adımlardan birisi olarak görüldüğü ifade edildi.

İsmail Numan Telci tarafından kaleme alınan makalede, “Türkiye ile yeni Afrika’nın gelecek vizyonunun büyük ölçüde örtüştüğünün, bunun da ötesinde birbirini destekler nitelikte olduğunun göstergesidir. Bu çerçevede İstanbul’da düzenlenen Üçüncü Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesinde uluslararası sistemdeki sorunlara yönelik küresel değişim vizyonunun ortaya koyulduğu dikkat çekmektedir” ifadeleri yer aldı.

SÖMÜRGE MİRASININ SONU

Afrika’nın dünya siyasetinde yerinin, yakın tarihe kadar sömürgeci güçlerin mücadele sahası olarak görüldüğüne dikkat çeken Telci, “Bağımsızlık mücadelelerini kazanan Afrika ülkeleri, resmi anlamda bağımsız olmalarına rağmen eski sömürgeci ülkelerin siyasi, askeri ve ekonomik nüfuzundan kurtulamamış, hatta sömürgeciliğin yeni bir formata dönüştüğü tartışmaları yapılagelmiştir” dedi.

Telci, ilk dönemde Fransa, İngiltere, İspanya, Portekiz, Belçika ve Hollanda gibi Avrupalı sömürge imparatorluklarının tahakkümünde, ardından Soğuk Savaş döneminde ABD-SSCB’nin mücadele ettiği bir alan olarak kalan Afrika ülkelerinin, artık kalkınma ve büyüme için Batılı ülkelere muhtaç olmadığını söyledi.

EŞİT ORTAKLIK SİYASETİ

Afrika’da yükselen güçler olarak tanımlanan Türkiye ve Çin’in Avrupa ülkelerini endişelendirdiğini söyleyen araştırmacılar, Türkiye’nin diğer ülkelerden farklı olarak kıta ülkelerinin yerli ve milli potansiyellerini keşfetmeleri ve bu etkileşimden ortaya çıkacak faydadan ortak bir şekilde yararlanılması şiarıyla bölgeye yönelik politikalar geliştirdiğine vurgu yaptı.

Telci, “III. Türkiye-Afrika Ortaklık Zirvesi sadece ikili ilişkilerin veya kıtanın geneline yayılan ortaklık ağının gelişmesine katkı sunmanın yanı sıra Türkiye’nin uluslararası siyasette yaptığı reform çağrısına kıta ülkelerinin adil temsil hakkı çerçevesinde güven ve desteğini ortaya koymasını sağlamıştır. Dolayısıyla bu zirvenin rehberlik edeceği stratejik yol haritası, Türkiye’nin kıtadaki konumunu güçlendirerek geleneksel sömürgeci güçlerin oluşturduğu boşlukları dolduracak ve Afrika ülkelerinin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sunacaktır” dedi.