2013’ten itibaren yaşanan gelişmelerle pamuk ipliğine bağlı hale gelen iki ülke ilişkileri yeni bir sürece girdi. İlk resmi ziyaret 2021 sonunda Muhammed bin Zayid El Nahyan tarafından Türkiye’ye gerçekleşti. Ziyarette Türkiye’ye yatırım yapmak üzere 10 milyar dolarlık bir fonun oluşturulduğu ilan edildi ayrıca ticaret, enerji ve çevre alanlarında iş birliğini geliştirecek mutabakat muhtıralarının yanı sıra, Türkiye'ye doğrudan yatırımları kapsayan anlaşmalar imzalandı. Erdoğan’ın ziyareti ile de çeşitli alanlarda 13 başlıkta daha anlaşmaya varıldı.

Bölgede genel olarak gergin seyreden ülkeler arası ilişkilerin yumuşama eğilimine girmesi bir zaruret olarak görülüyor. Değişen dengelerin ülkeleri yeni konum almaya zorlaması ile uluslararası tehditlere karşı işbirliklerini mecbur kılıyor. Bu anlamda gerek Türkiye’nin gerekse Birleşik Arap Emirlikleri’nin yaklaşımlarının örtüşmesi yeni dönemin ana sebepleri olarak görülüyor.

ABU DABİ ANKARA HATTI RESTORE EDİLEN İLİŞKİLERİN ANA GÜZERGAHINI OLUŞTURYOR

Aradan geçen 9 yılın ardından, Kasım 2021’de El-Nahyan’ın Ankara’da kabul edilmesi ile başlayan yeni süreç Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayid El Nahyan'ın daveti üzerine, 14-15 Şubat'ta devam eden ziyareti ile olgunlaştırıldı.

Karşılıklı diplomatik hamlelerin ardından önce hariciye nezdinde başlayan ilişkiler iki ülke halkları adına en üst düzeyde temsil ile Veliaht Prens Zayid El-Nahyan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile heyetler tarafından sürdürülüyor.

BAE MEDYASI TÜRKİYE İLE YENİ DÖNEMİ “SIÇRAMA” OLARAK DEĞERLENDİRİYOR

BAE’de yayın yapan El Vatan gazetesi, "BAE ve Türkiye: Büyüyen stratejik ilişkiler" başlığını kullandı. El İttihad gazetesi de Abu Dabi ve Ankara ilişkilerinde gelişen ekonomik ortaklık ve ileriye dönük bir yatırım sıçraması olduğuna dikkat çekti. El Beyan gazetesi ise Erdoğan'ın BAE'ye yapacağı ziyareti, "Stratejik ilişkilerde sıçrama" olarak değerlendirdi.

İKİ ÜLKENİN GÜVENLİK ve İKTİSADİ BEKLENTİLERİ ÖRTÜŞÜYOR

Türkiye, BAE'nin 11. büyük ticaret ortağıyken BAE, Türkiye'nin ikili ticaret hacmi en yüksek olan ülkeler sıralamasında 12. sırada geliyor. Türkiye’nin kırılgan ekonomisi, döviz kurlarının ürettiği sorunlar ile salgından kaynaklanan uluslararası iktisadi problemleri aşmak adına can suyuna ihtiyaç duyarken BEA ise Türkiye’de avantajlı yatırım fırsatlarını değerlendirmek istiyor.

Bölgesel güvenlik ve siyaset açısından Biden dönemi ile özellikle İran’a karşı yalnızlaştığını düşünen körfez ülkeleri için Türkiye emniyetli bir liman mesafesinde. Bölge istikrarının bütüncül olarak temin edilmesi ise Türkiye ile körfez ve hinterlandındaki tüm ülkelere fayda sağlayabilir.

İlişkilerin gelişmesi Sedat Peker, Muhammed Dahlan gibi tartışmalı isimlerin, dolaysıyla da bölgenin akıbetini de belirleyebilir.

KARŞILIKLI İYİ NİYET VE İLİŞKİLER İSE 13 YENİ ANLAŞMA İLE TAÇLANDIRILDI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed Bin Zayid El Nahyan başkanlığındaki heyetler arası görüşmesinin ardından ikili anlaşmalar imza altına alındı.

Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile BAE Hükümeti arasında savunma sanayii, sağlık, iklim değişikliği, sanayi, teknoloji, kültür, tarım, ticaret, ekonomi, kara, deniz taşımacılığı, gençlik, afet yönetimi, meteoroloji, iletişim ve arşiv alanında 13 anlaşma imzalandı.

İki ülke arasında imzalanan anlaşmalar şu şekilde:

  1. Sağlık ve Tıp Bilimleri Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırası
  2. İklim Eylemi Alanında Mutabakat Zaptı
  3. Sanayi ve İleri Teknolojiler Alanında İşbirliği Mutabakat Muhtırası
  4. Kültürel Alanda İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı
  5. Kapsamlı Ekonomik Ortaklık Anlaşması Müzakerelerinin Başlatılmasına İlişkin Ortak Bakanlar Bildirisi
  6. Tarımsal İşbirliği Üzerine Mutabakat Zaptı
  7. Kara ve Deniz Taşımacılığı Alanlarında İşbirliği Mutabakat Muhtırası
  8. Gençlik Alanında İşbirliğine Dair Mutabakat Zaptı
  9. Afet ve Acil Durum Yönetimi Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  10. Meteoroloji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı
  11. Medya ve İletişim Alanlarında İş Birliği Protokolü
  12. Savunma Sanayii İşbirliği Toplantılarının Başlatılmasına İlişkin Niyet Mektubu
  13. Arşiv Alanında İşbirliği Protokolü

NE OLMUŞTU

Mısır’daki askeri darbeye dair Türkiye’nin Mursi ve İhvan’ın, BAE’nin ise Sisi’nin ve darbenin tarafında saf tutması ilişkileri ilk zedeleyen gelişme olarak kayıtlara geçti. Ardından gelen karşılıklı sert açıklamalar gerilimi tırmandırdı. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün Abu Dabi yönetimince desteklendiği iddialarına ilişkin belgelerin sızdırılması BAE-Türkiye ilişkilerinin neredeyse tamamen kopma noktasına getirdi.

Libya’nın talebi ile Doğu Akdeniz’in güvenliği konusunda harekete geçen Türk donanmasının varlığından da rahatsız olan BAE karşı cepheyi tercih ederek gerilimin derinleştirdi. Orta Doğu’da adı karanlık işlerle anılan en meşhur isimlerden Muhammed Dahlan ve suç örgütü lideri olarak aranan Sedat Peker’in BAE’de ikameti ise başka bir problem teşkil ediyor.