Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Murat Zaman, "Arap ülkeleri ile son dönemde ticaret, savunma, sanayi, sağlık, tarım ve turizm gibi pek çok alanda ivmesini artırdığımız ilişkiler finans ve yatırım alanında daha da ileri gitme hedefindedir." dedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Arap Odalar Birliği ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) iş birliğiyle Al-Iktissad Wal-Aamal tarafından düzenlenen "13. Türk-Arap Ekonomi Forumu (TAF'2022)" başladı.

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Zaman, açılışta yaptığı konuşmada, 5 yıl aradan sonra forumun tekrar gerçekleştirilmesinin Türkiye ve Arap ülkeleri arasındaki ilişkilerin daha yukarı seviyelere çıkarma kararlılığının bir göstergesi olduğunu söyledi.

Türkiye ile Arap dünyası arasındaki özel ilişkiye büyük önem verdiklerini kaydeden Zaman, "Ülkelerimiz arasındaki yüksek düzeyli iş birliği ve temasların kullanılması bizi ziyadesiyle memnun ediyor. Bu diyalogları çok önemsiyoruz. Arap ülkeleri ile son dönemde ticaret, savunma, sanayi, sağlık, tarım ve turizm gibi pek çok alanda ivmesini artırdığımız ilişkiler finans ve yatırım alanında daha da ileri gitme hedefindedir." ifadelerini kullandı.

Bugün çok çeşitli alanlarda iş birliği yapma imkanı bulacaklarını aktaran Zaman, forumda gelecekte önlerine çıkacak fırsatları beraber tanımlayabileceklerini söyledi.

"Dünya ticaretinden aldığımız pay yüzde 1'in üzerine çıktı"

Murat Zaman, Türkiye'nin son yıllarda sahip olduğu yüksek büyüme performansları, satın alma paritesindeki ilerleme, istihdamdaki artış ve ihracattaki yükselişlere değinerek, dünya ticaretinden aldıkları payın hala düşük olsa da yüzde 1'i aştığını belirtti.

Turizm gelirleri ve turist sayısındaki artışa işaret eden Zaman, "Mali disipline büyük önem vermeye devam ediyoruz. Ocak-Ağustos 2022 döneminde güçlü büyümelere rağmen bütçe 33,1 milyar TL fazla verdi. Bütçe açığının GSMH'ye oranının bu yıl yüzde 3,4 civarında gerçekleşmesini bekliyoruz. Orta Vadeli Plan'da da dönem sonunu yüzde 1,5 olarak hedeflemekteyiz." ifadelerini kullandı.

Zaman, Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında finansal istikrarı destekleyecek ve TL cinsinden tasarrufları özendirecek farklı enstrümanları devreye aldıklarını anımsatarak, politikalarının odağında "üretim, ihracat, istihdam ve yatırımları artırmanın" yer aldığını söyledi.

Daha fazla yatırım yapılmasını sağlamak ve üretimi desteklemek amacıyla devreye koydukları paketlerden bahseden Zaman, kredilerin üretime gitmesini sağladıklarını kaydetti.

"Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarını güncelleme çalışmalarımız sürüyor"

Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Zaman, Türkiye'nin yabancı yatırımcılara yönelik hayata geçirdiği reformlara değinirken, Kovid-19 döneminde Batı ekonomisinin tek bir tedarik merkezine sahip olmanın dezavantajlarını daha net gördüğünü anlattı.

Zaman, "Türkiye, stratejik lokasyonu ve sahip olduğu birçok rekabetçi avantajıyla kuşkusuz en önemli alternatif tedarikçi ülkelerden birisi olarak öne çıkmıştır. Esasında mevcut krizin ülkemiz özelinde ortaya çıkardığı fırsatlar tehditlerden daha ağır basmaktadır." diye konuştu.

Yabancı yatırımların önündeki engelleri kaldırarak oluşturdukları iş dostu ve liberal yatırım ortamını sundukları rekabetçi teşviklerle desteklediklerini ifade eden Zaman, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Uluslararası yatırımcıların birden fazla ülkeyi vergilendiren vergisel sorunun çözümünde çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarıyla karşılıklı anlaşma usulünün etkin kullanılmasına ilişkin çalışmalarımızı tamamladık. Vergisel öngörülebilirliği artırmaya yönelik peşin fiyatlandırma anlaşmalarının yaygınlaştırılmasına ve çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının güncellenmesine yönelik çalışmalarımız tüm hızıyla devam ediyor."

Zaman, yabancı yatırımcılarla sık sık bir araya geldiklerini belirterek, Türkiye'nin sunduğu fırsatları onlara anlattıklarını ve kendileri ile görüş alışverişinde bulunduklarını kaydetti.

"2003-2022 döneminde Türkiye'ye doğrudan yatırım tutarı 245 milyar dolar oldu"

Murat Zaman, doğrudan yatırımlarda yaşanan artışa değinerek, şu bilgileri verdi:

"1980-2002 döneminde Türkiye'ye gelen doğrudan yatırım 14,6 milyar dolar iken, 2003-2022 yılları arasında bu rakam neredeyse 17 kat artarak 245 milyar dolara ulaşmıştır. Kardeş ve dost Arap ülkeleri 2002'de 6 milyar dolar olan dış ticaretimiz, 2022 Ağustos itibarıyla 70 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Bu ticaretimizi daha da artırmayı hedefliyoruz."

Zaman, küresel sorunlar ve zorluklar karşısından Türkiye ile Arap ülkelerine iş birliği yapma ve yatırımları hızlandırma çağrısında bulundu.

"Güçlü iş birliklerine ihtiyacımız var"

TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Öztürk Oran da küresel ekonominin zor bir dönemden geçtiğini, resesyon beklentileri nedeniyle zor bir yılın kendilerini beklediğini belirterek, "Bu nedenle güçlü iş birliklerine hepimizin ihtiyacı var. Bu coğrafyanın köklü milletleri olarak ortak hareket etmeliyiz." dedi.

El birliğiyle ülkelerdeki özel sektörlerin güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Oran, Türk ekonomisinin gücünün özel sektöründen geldiğini söyledi.

Oran, "Ticaret zenginleştirir, korumacılık fakirleştirir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin refahı için ticaretin serbest olması şarttır. Dolayısıyla hep birlikte serbest ticareti yaygınlaştırmalıyız." diye konuştu.

"Sahip olduğumuz potansiyeli kullanamıyoruz"

Öztürk Oran, Türkiye'nin; çok büyük sanayi gücü olduğunu, inşaat, tarım ve turizmde dünyanın devleri arasında yer aldığını belirterek, şunları kaydetti:

"Ancak bütün bu imkanlara rağmen ekonomik ilişkilerimizi yeterince büyütemedik. Türkiye, toplam dış ticaretinin sadece yüzde 8'ini Arap Ligi ile yapıyor. Arap Ligi ise toplam ticaretinin sadece yüzde 1'ini Türkiye ile yapıyor. Yani birbirimiz ile iş yapmıyoruz. Sahip olduğumuz potansiyeli göz önünde bulundurursak bu rakamlar denizde bir su damlasıdır. Bir Arap atasözü 'Tek el ile artış olmaz' diyor. Biz şu anda tek el ile artırmaya çalışıyoruz. Ülkelerimizi ve milletlerimizi daha müreffeh hale getirmenin yolu ticareti artırmaktır."

Oran, forumun bölgesel iş birliği imkanlarının masaya yatırılmasına ve ticaretin geliştirilmesine katkı sağlayacağını sözlerine ekledi.