Tunus’ta Özgürlük ve Eşitlik Buluşması Derneğinin düzenlediği basın toplantısında imzalanan birlikte yaşama sözleşmesinin yaklaşık 3 yıllık bir çalışmanın ürünü olduğu bildirildi.

Toplantıya, Tunus Anjelik Kilisesi Temsilcisi Rahip Kemanl Evlad Fatima, Tunus La Gulet Sinagogu Hahamı Daniel Kohen, Sufi Tarikatları Birliği Başkanı Hasan Ebu Abdullah, Tunus el-Beyt Temsilcisi Şeyh Ahmed Bin Selman ve Tunus Bahai Temsilcisi Muhammed Bin Musa’nın katıldığı belirtildi.

Ulusal Birlikte Yaşama Sözleşmesi Sözcüsü Kerim Şeniba, yaptığı açıklamada “Yaklaşık 3 yıllık bir çalışmanın ürünü olan sözleşmenin hukuki bir yaptırımı yok, sözleşme daha çok ahlaki bir yükümlülüğü temsil ediyor.” dedi.

“Tunus vatandaşları uluslararası sözleşmeler ve anayasa ile sağlanan haklar ile dini ayinlerini düzenleme hakkına sahip. İmzalanan sözleşme, tüm dinlerin ve mezheplerin uyum içerisinde yaşamasını hedefliyor.” söyleminde bulunan Şeniba, ülkede bazı farklı din ve mezhep mensuplarının kendilerini gizlemek durumunda kaldığını belirtti.

Haham Kohen yaptığı konuşmada, “Tunus anayasasında Tunus’un dini İslam yazmasına rağmen diğer dinlerin de haklarının garanti altına alınması gerektiğini” bildirirken, “Farklıyım ama Tunus vatandaşıyım ve devletin koruması altındayım.” ifadelerini kullandı.

Tunus Bahai İletişim Ofisi üyesi Muhammed Bin Musa ise konuşmasında, sözleşmenin farklılıkların ve çeşitliliklerin birlikteliğini sağlamayı amaçladığını ifade etti.

Yüzde 99’u Müslümanlardan oluşan Tunus’ta, yaklaşık 80 milletten 35 bin Hristiyan yaşıyor. Ayrıca çoğunluğu Cerbe Adası'nda yaşayan 2 bin 600 civarında Yahudi bulunuyor.