Tunuslu hukukçular, ülkede "hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığını savunmak" amacıyla “Yargı Bağımsızlığını Savunma Komitesi” adıyla sivil bir oluşum kurdu.

Tunus Barosu mensubu avukatlar ve eski baro başkanlarının da yer aldığı 40’tan fazla hukukçu, Tunus Barosu’nda konuyla ilgili basın toplantısı düzenledi.

Anayasa profesörü ve görevden alınan yargı mensuplarını savunma ekibinde yer alan Kemal bin Mesud, Tunus’ta hukukun üstünlüğünü, demokrasinin temel ilkelerini ve yargının bağımsızlığını savunmak amacıyla siyasi olmayan bir oluşum kurduklarını söyledi.

"Meşru olmayan" görevden alma kararlarından etkilenen ya da mobbing uygulanan yargı mensuplarını savunmayı da hedeflediklerini belirten Mesud, oluşumun Yargı Bağımsızlığını Savunma Komitesi adıyla 40’ın üstünde gönüllü hukukçunun desteğiyle kurulduğunu aktardı.

Komite üyelerinden Avukat Ayaşi el-Hemmami ise yargı bağımsızlığı konusunda halkı eğitmek ve yargının bağımsızlığını savunmayı hedeflediklerini dile getirdi.

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in 1 Haziran’da "yolsuzluk ve terör konularında soruşturmaları engelleyerek yargının önünü tıkamakla" suçladığı ve görevden aldığı yargı mensuplarına atıfta bulunan Hemmami, “Adalet Bakanı Leyla Ceffal, 57 yargı mensubunun görevden alınmasına neden olan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi mahkeme tarafından durdurulmasına rağmen, kararı uygulamayarak suç işliyor.” diye konuştu.

Tunus’ta siyasi kriz ve yargı mensuplarının görevden alınması

Tunus Cumhurbaşkanı Said'in 25 Temmuz 2021'de açıkladığı olağanüstü kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açtı.

Meclisin çalışmalarını donduran ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldıran Said, 22 Eylül 2021'de yeni kararnamelerle yetkilerini genişleterek yürütme organını tamamen kendine bağladı.

Şubat ayında Tunus Bağımsız Yüksek Yargı Konseyini feshettiğini duyuran Cumhurbaşkanı Said’e, birçok siyasi parti, yargı mensubu ve sivil toplum kuruluşu, yasal olmadığı gerekçesiyle tepki göstermişti.

Cumhurbaşkanı Said, 1 Haziran'da da ülkede "yolsuzluk ve terör konularında soruşturmaları engelleyerek yargının önünü tıkamakla" suçladığı 57 hakimi, kararnameyle görevden almıştı.

Söz konusu karar, Tunuslu parti ve sendikaların yanı sıra uluslararası camianın da büyük tepkisine neden olmuştu.