Tunus İşkence Mağdurları Derneğinin (AVTT) düzenlediği gösteride eylemciler, BM ofisi önündeki kırık sandalye heykeli meydanında darbe karşıtı sloganlar attı.

Göstericiler, gözaltındaki milletvekillerinin bir an önce serbest bırakılması ve meclisin yeniden faaliyete geçmesi talebinde bulundu.

Protestocuların taşıdığı dövizlerde, Cumhurbaşkanı Said'in bütün yetkileri elinde topladığını simgeleyen karikatürler ve gözaltında tutulan milletvekillerinin fotoğrafları yer aldı.

AA muhabirine konuşan AVTT Başkanı Abdulnasır Nait-Liman, Tunus'ta aylardır süren hukuksuzluk ve demokrasi karşıtı uygulamaları protesto için burada toplandıklarını belirterek, "Birleşmiş Milletler ve süper güçler, Tunus'ta olup bitenlere karşı çıkıyorlar fakat bunun bir darbe olduğunu kabullenmiyorlar. Ülkemizde yaşananların bir darbe olduğu apaçık ortada. Dünya devletlerinin bu darbeye karşı ses çıkarıp Tunus halkına yardım etmesini bekliyoruz." dedi.

Nait-Liman, bu süreçte Türkiye'nin Tunus halkının yanında yer aldığını vurgulayarak, "Türkiye, Tunus'taki demokratikleşme sürecinde önemli bir rol oynamış ve ülkemize siyasi ve ekonomik anlamda destekte bulunmuştur. Şu an bazı gruplar, Tunus'u demokratikleşme yolundan saptırmaya çalışıyor. Demokrasinin korunması ve devamı için Türkiye'nin destekleri önemlidir." açıklamasında bulundu.

Protesto yaklaşık 2 buçuk saat sürdü.

TUNUS'TA NE OLMUŞTU?

"Arap Baharı'nın doğum yeri" Tunus'ta, belirli aralıklarla ve farklı şiddetlerde devam eden sosyal, ekonomik, politik ve kontrolden çıkmış sağlık krizi nedeniyle halk 25 Temmuz'da kitleler halinde sokağa çıkmıştı.

Cumhurbaşkanı Kays Said, ülkenin tehlikede olduğu sırada kendisine olağanüstü yetkiler tanıyan Anayasa'nın 80. maddesini hayata geçirdiğini duyurmuştu.

Said, Meclisin çalışmalarını 30 gün boyunca durdurduğunu, tüm milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırıldığını, Başbakan'ı azlettiğini ve yeni bir başbakan atayacağını, ayrıca yolsuzluk dosyaları için kendisini başsavcı olarak görevlendirdiğini açıklamıştı.

Ülke içinde bazı kesimler Said'in bu kararını desteklerken, Meclis içindeki partilerin çoğunluğu Cumhurbaşkanı'nın bu kararlarıyla "Anayasa'yı ihlal ettiğini" belirtmiş, bazı kesimler de süreci "anayasal bir darbe girişimi" diye nitelemişti.

Tunus'ta dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından bazı milletvekilleri ifadeye çağrılmış, bazıları gözaltına alınmış ve aralarında üst düzey bürokratların da yer aldığı bazı isimler hakkında ev hapsi kararı verilmişti.

Said, bir aylık sürenin dolmasının ardından Meclisin çalışmalarının durdurulması dahil, olağanüstü yetkileri elinde topladığı kararların "süresiz" uzatıldığını bildirmişti.

Bu arada Cumhurbaşkanı Danışmanı Velid el-Huccam, bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada, Tunus'ta 2014'te kurulan siyasi sistemin, artık sürdürülebilir olmadığını kaydetmiş, ülkede başkanlık sistemine geçilmesi yönünde hazırlık yapıldığı bilgisini paylaşmıştı.