The Economist'in haberinde, Katar'ın Dünya Kupası'na ev sahipliği yapma hakkını kazandığından bu yana geçen 12 yılda 300 milyar dolar harcadığını ve turnuvanın ekonomisine sadece 17 milyar dolarlık bir geri dönüş sağlayacağını beklediğini söyledi.

Katar yaptığı bu 300 milyar dolarlık harcamanın büyük bir çoğunluğunun altyapı çalışmalarına gittiğini aktarılır dergi. Uzmanların görüşüne de yer veren dergi 1,5 milyon ziyaretçi ağırlayacak olan metro hattı inşaasının sadece kupa dönemi hizmet vermeyeceğini sonrasında da önemli oranda yolcu taşıyacağını belirtiyor bu uzmanlar.

Dergi, 1964 ile 2018 yılları arasında büyük spor etkinliklerine ev sahipliği yapan 31 ülkenin çoğunun büyük kayıplar verdiğini ve analiz edilen 14 Dünya Kupası etkinliği arasında sadece 2018'de dev yayın hakları anlaşması yapan Rusya'nın 235 milyon dolarlara ulaşan (yüzde 4,6 oranıyla ) tek ülke olduğu belirtiyor.

Yazıda, neredeyse tüm ana masrafların ev sahibi ülkeye düştüğüne yönetim organı olan FIFA, yalnızca operasyonel maliyetleri karşıladığına değiliniyor. "Ev sahibi ülke halkları, hükümetlerinin büyük spor etkinliklerine milyarlarca dolar harcamasının faydasını sorgulamaya başlıyor ve sonuç olarak, daha az ülke bu etkinliklere ev sahipliği yapmak için gönüllü oluyor." Diyor The Ekonomist.

Haberde son olarak şu satılara yer verildi: "Şu 16 takımın katıldığı 1966 Dünya Kupası'nda oyuncu başına maliyet (2018 fiyatlarıyla) yaklaşık 200 bin dolardı. Karşılaştırıldığında, bu sayı 2018'de 7 milyon dolara çıktı; Bu maliyetlerin her turnuva için daha fazla yeni stadyumun inşa edilmesinden kaynaklanıyor. Katar turnuva için sekiz stadyumdan yedisi yeni inşa edilmiştir. 1966 yılında İngiltere ise hiç stadyum inşa etmememişti. Bununla birlikte Katar markalaşma çabası kapsamında bu kupaya ev sahipliği yapmanın avantajlarını düşünürken İngiliz medyasında yer alan 3 haberden 2'si olumsuz kritik olarak yansıdı ve Katara'ın insan hakları siciline yoğunlaştılar."