Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılmasının üzerinden 30 sene geçti, Soğuk Savaş fiilen sona erdi. Eski Sovyet coğrafyasında ise hala gerilimler baş göstermeye devam ediyor. Rusya, eski bir Sovyet federatif cumhuriyeti olan Ukrayna’nın batı sınırına ciddi bir asker yığınağı yapmış durumda. Batı ülkeleri, Moskova’nın bir işgal hazırlığında olduğunu iddia ediyor.

BİR "DAĞILMA" HİKAYESİ

Milyonlarca öfkeli insan nefret ettikleri kişinin konuşmasını izlemek üzere televizyonlarının başında toplanmıştı. Evlerine son kez konuk ettikleri bu kişi; vakur görünmeye, üzüntüsünü ve hayal kırıklığını gizlemeye, "suçsuz" olduğunu anlatmaya uğraşıyordu. Sovyetler Birliği'nin ilk ve son devlet başkanı Mihail Gorbaçov'un 11 dakikaya sığan istifa konuşması, sadece kişisel bir tükeniş değildi. 290 milyonluk dev bir ülkenin de hukuken son nefesiydi.

25 Aralık 1991'de yapılan o konuşmadan bu yana, yani bir zamanlar ABD ile dünyayı yöneten iki süper güçten biri olan Sovyetler Birliği'nin tarihe karışmasının üzerinden tam 30 yıl geçti.

74 yıllık imparatorluğun 15 parçaya bölünmesi sadece birliği oluşturan cumhuriyetleri etkilemedi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının, uluslararası alanda da devasa sonuçları oldu.

Sovyetler Birliği'nin dağılmasında elbette Batı'nın ambargosu gibi dış etkenler de rol oynadı ama bunlar da kısmen iç nedenlerle, Kremlin'in tercihleriyle bağlantılıydı. Örneğin, silahlanma ve uzay yarışına girilmesi ya da ekonomi sadece belirli alanlarda geliştiği için petrol fiyatlarının düşmesinden aşırı etkilenmesi gibi.

DAĞILMAYA GİDEN SÜREÇ

Gorbaçov, 11 Mart 1985'te Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri seçildiğinde, ekonomik ve siyasi sorunların farkındaydı. Kısa süre sonra Batı medyasında da manşetlere çıkan iki önemli reformu uygulamaya başladı. Batı ile rekabetten nefes nefese kalan ekonomiyi yeniden yapılandırmak için "Perestroyka" (Yeniden Yapılanma), korku imparatorluğuna dönen ülkenin rahatlayabilmesi, daha açık ve özgür konuşabilmesi için de "Glasnost" (Açıklık) politikalarını en önemli hedefi haline getirdi.

30 YILIN ARDINDAN SOVYETLER'İN SON LİDERİ KONUŞTU

Mihail Gorbaçov, son lideri olduğu SSCB'nin dağılmasından sonra, ABD’nin kibrinin başına vurduğunu, bunun da NATO’nun genişletilmesi fikrine ve kolektif güvenlik ilkelerinin unutulmasına yol açtığını söyledi.

Sputnik’e konuşan Gorbaçov, Washington ile Rusya’ya karşı zarar gelmeksizin farklı bir şekilde ilişkiler tesis etmenin mümkün olup olmadığı sorusunu yanıtladı.

SSCB’nin dağılmasının ekonominin çökmesi ve kaosa yol açtığını belirten Gorbaçov, “Öylesi bir durumda ABD ile, Batı ile eşit haklara dayalı ilişkiler nasıl umulabilirdi? Bu birincisi. İkincisi ise, Batı’da, özellikle de ABD’de bir zafer kazanmış edasının görülmüş olması önemli. Kibirleri, özgüvenleri başlarına vurdu. Soğuk Savaş’ta zafer ilan ettiler. Sonuçta dünyayı cepheleşmeden, nükleer yarıştan birlikte çekip çıkardık. Ancak hayır, ‘muzafferler’ yeni bir imparatorluk kurmaya karar verdi. NATO’nun genişletilmesi fikri de buradan çıktı” ifadelerini kullandı.