Soylu, Bakanlıkta düzenlenen "2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı"nda açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, "Bakan Soylu, kendisiyle telefonda görüştüğümü ispat ederse istifa ederim, edemezse o istifa etmeli." açıklamasının hatırlatılması üzerine Soylu, "Ben bu arkadaşın, niçin benimle görüşmenin saklanması gerekli olduğunu düşündüğünü bilmiyorum." ifadesini kullandı.

Soylu, İçişleri Bakanı olduğu için birçok belediye başkanının kendisiyle görüştüğüne işaret ederek, "Gücüm yeterse kanunun çerçevesi içerisinde ben yardımcı olurum, gücüm yetmezse kanunun çerçevesi içerisinde değilse de 'Kusura bakmayın.' derim." diye konuştu.

İmamoğlu'nun, kendisiyle görüşmesine ilişkin farklı açıklamalar yaptığını söyleyen Soylu, "Bir insanın kendisini yalan koduna sokması, biraz oradan çıkmasını zorlaştırır. Maalesef İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yalan kodu içerisine girmiş, doğrudan uzaklaşmış." dedi.

Soylu, bütün görüşmelerinin arama tarihlerinin özel kaleminde bulunduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bir büyükşehir belediye başkanı telefon açıp, buna arkadaşlarım da şahittir, 'CHP Genel Merkezi beni sıkıştırıyor, bana bunun için yardımcı olun, beni onlara ezdirmeyin.' gibi cümleleri ihtiva eden bir değerlendirme yapabilir. Yaparsa yapar, yapmazsa yapmaz ama bugün reddedeceksin, reddedeceksen reddedebilirsin ama bu Cenab-ı Allah'ın kayıtlarında var. Ben şöyle bir adam da değilim, bazı cep telefonlarında konuşma kayıt alınıyor, bunu da yapmam. Böyle bir şey söz konusu değil, bu ayıptır, doğru da değildir."

"Bugüne kadar 40 arama gerçekleştirilmiş"

İmamoğlu'nun aramalarına ilişkin bilgi veren Soylu, şunları söyledi:

"Bugüne kadar 40 arama gerçekleştirilmiş. Bir kişinin niye yalancı olduğunu söylemek için ifade ediyorum. 20 tanesinde karşılıklı görüşme yapılmış. Bütün arama kayıtları var, hangisi cevapsız, hangisi cevaplı. Bunun 29 keresini karşı taraf aramış, 11'inde de ben geri dönmüşüm. 20 tanesinde görüşülmüş. Bunun 3 tanesi de insani, taziye telefonu. O da bir tanesi yarıda kesildiği için, herhalde tekrar görüşme olmuş. Bunlar olabilir mi? Olabilir. Niye yalan söyleme gereği duyuyorsunuz?"

"Dağda bulunmuş kişileri alırsan, terör yoğunluklu iş icra etmiş oluyorsun"

İmamoğlu'nun, "İstanbul Büyükşehir Belediyesinde terörle iltisaklı kişiler varsa Soylu bunları yetkisi olmasına rağmen neden işten çıkarmıyor?" sözleri anımsatılan Soylu, İmamoğlu'nun hala "bu kişilerin belediyeye alınmadığına" ilişkin bir açıklama yapamadığına dikkati çekti.

Soylu, tamamlanan soruşturma kapsamında terörle irtibat ve iltisaklı kişilerin İstanbul Büyükşehir Belediyesinde işe alındığının tespit edildiğini vurgulayarak, "Belli referanslarla terör örgütlerinde dağa gitmiş, dağda bulunmuş kişileri alırsan, burada terör yoğunluklu bir iş icra etmiş oluyorsun." dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesinde çalışan terörle irtibat ve iltisaklı kişilere ilişkin bilgileri anımsatan Soylu, "Eskiden Diyarbakır, Van, Mardin, Cizre, Yüksekova, Özalp, bu belediyelerde işe konuluyorlardı. Çünkü bunlar HDPKK belediyesiydi. Şimdi de beraber ittifak içerisinde olduğu belediyelerde işe konuluyorlar. Sadece belediye isminin tabelası değişmiş." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Soylu, terörle irtibat ve iltisaklı kişilerin işe alınma veya işten çıkarılmaları konusuyla ilgili, "Karar o kuruma aittir, alır veya almaz. Ben alıp almayacağını bilmem. İşe gelen adamı bana bildirmez. İçişleri Bakanlığına, 'Ben bu adamı aldım.' demez, böyle bir yetkimiz yok bizim. Kamuya giren herkesi tek tek takip edebilme yetkimiz yok bizim. Benim belediyede çalışan bir kişiyi bugünün kanunuyla atabilme yetkim yok. Böyle bir yetki sahibi değilim. Hele şirketlerinde çalışanları hiç atabilme yetkim yok." açıklamasını yaptı.