Slovenya'nın Kranj kenti yakınlarındaki Brdo şatosunda gerçekleştirilen AB-Batı Balkanlar Zirvesi'nde AB liderleri Batı Balkanlar'ın Avrupa Birliği perspektifine açık destek verdi.

Ancak konferans, Balkanlar'ın bazı bölgelerinde, özellikle Kosova-Sırbistan sınırında ve Bosna Hersek'te gerilimlerin tehlikeli derecede yüksek olduğu bir zamanda gerçekleşti. Alman Die Tageszeitung (Taz) gazetesi, Bosna Hersek hakkında bir yorum yayınlayarak "Sırp ve Hırvat siyasilerin Bosna Hersek'i hızlı bir şekilde parçalamak için çalıştıklarını“ yazdı.

Makalede Bosna Hersek'teki durumun uluslararası toplumun Bosna Hersek'teki eski Yüksek Temsilcisi Valentin Inzko tarafından yakın zamanda dayatma yoluyla kabul edilen Soykırım İnkarının Yasaklanmasına Dair Kanun'a verilen şiddetli tepkilerden kaynaklandığı ifade edildi. Yasa, Srebrenitsa soykırımını inkar eden her bireyin yasal kovuşturmaya maruz kalmasını öngörüyor. Bu yasaya tepki gösteren Bosnalı Sırp lider Milorad Dodik, Srebrenitsa soykırımını inkar etmeye devam etmiş ve yasayı "Bosna Hersek'in tabutuna çakılan son çivi" olarak tanımlamıştı.

Sırp politikacıların soykırımları inkar yasasına bir diğer tepkisi de tüm Sırp siyasetçilerin devlet kurumları ve parlamentodan çekilmeleri oldu.

Hırvat politikacı ve milliyetçilerinin de Bosna Hersek'in istikrarsızlaştırılmasında azımsanamayacak rolleri olduğunu yazan Die Tageszeitung, Hırvat Demokratik Birliği (HDZ) lideri Dragan Covic'in temelsiz bir şekilde Bosna Hersek Federasyonu'ndaki Hırvatların baskı altında olduklarından şikayet ettiğine dikkat çekti.