Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterinin Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Suriye'de siyasi bir çözümün olması gerektiğine vurgu yaparak "Siyasi çözüm olmazsa Suriye'nin çilesi devam edecek." dedi.

Pedersen, BM Cenevre Ofisi'nde düzenlediği basın toplantısında Suriye'deki son duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Uzun zamandır Suriye'deki durumun sürdürülemez ve statükonun kabul edilemez olduğunu savunduğunu belirten Pedersen, Suriye'nin bazı bölgelerini de etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremlerin bunun bir hatırlatıcısı olduğunu kaydetti.

Pedersen, "Suriyeliler, 12 yıldır devam eden savaş ve çatışmanın ardından korkunç bir doğal afetle sarsıldı." ifadelerini kullandı.

Depremlerin, Suriye'deki trajedinin sona erdirilmesinden çok uzak olunduğu konusunda dünyaya bir mesaj verdiğini kaydeden Pedersen, geçen ay depremlerin ardından Suriye'ye bölgesel ve uluslararası ilginin arttığını ve bunu değerlendirmeleri gerektiğini belirtti.

Pedersen, depremin ardından herkesin tepkilerini politize ettiğini görmeleri gerektiğini belirtirken, "Bu, tüm yöntemlerle erişime odaklanmamız, bu kaynaklara ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. Bizler cömert davranıyoruz ve yaptırımlardan hiçbir engel çıkmamasına yönelik çabamızı sürdürüyoruz. Bu, sahada sakinliğe ihtiyacımız olduğu anlamına geliyor. Bunu yarın Cenevre'de yapılacak Suriye Ateşkes Görev Gücü toplantısında da vurgulayacağım." dedi.

Görevinin bu acil durum sonrasına ve parçalanmış Suriye'nin geleceğine odaklanmak olduğunu kaydeden Pedersen, "Siyasi çözüm olmazsa Suriye'nin çilesi devam edecek." dedi.

Pedersen, gelecek hafta Suriye'deki çatışmaların 13'ncü yılına girileceğine işaret ederek, "(Suriye'de) Askeri bir çözüm yok, siyasi bir çözüme çaresizce ihtiyaç var. Deprem öncesi var olan tüm zorluklar hala devam etmektedir. Bunun son derece önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.

Yetkisini ve BM Suriye Özel Temsilciliğini proaktif bir şekilde kullanmaya hazır olduğunu belirten Pedersen, Suriye'deki rejime, muhaliflere, sivil toplum ile tüm önemli bölgesel ve uluslararası paydaşlara bu kritik zamanda BM ile olumlu bir şekilde ilişki kurmaları için çağrıda bulundu.