KanadaRobert Lloyd Schellenberg, Çin’de uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla idama mahkum edildi.

Schellenberg, Kasım 2014'te Çin'deki Guangzhou Baiyun Uluslararası Havalimanı'nda 227 kilogramlık metamfetaminle yakalandı.

Ülkesi Kanada'daki sicili de temiz olmayan Schellenberg, uluslararası uyuşturucu kaçakçılığının önemli bir üyesi olmakla suçlandı.

SUÇLAMALARI REDDETTİ

Hakkındaki suçlamaları reddeden Schellenberg, Çin'de olduğu sırada kendisine çevirmen olarak tavsiye edilen Xu Qing'le yolunun tesadüfen kesiştiğini, bu adamın kendisini farkında olmadan uyuşturucu kaçakçılığı çetesinin içine sürüklediğini ve masum olduğunu iddia etti.

Ancak Schellenberg'in Kanada'daki sicili hiç de öyle demiyordu. Kendi ülkesinde birçok kez uyuşturucu ticareti suçlamasıyla karşı karşıya kalan hatta iki kez hapis cezası alan Schellenberg'e Çinli yetkililerin tavrı sertti.

CEZASI İDAMA ÇEVİRİLDİ

Schellenberg, ilk olarak Kasım 2018'de 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak tam da bu esnada Kanada ve Çin arasında bir başka problem daha ortaya çıktı.

Çin merkezli bir teknoloji devinin üst düzey yöneticisi, Kanada'da tutuklanmıştı. Davaları Kanada ve Çin arasında diplomatik krizlere yol açmıştı.

Daha önce hakkında 15 yıl hapis cezası verilen Schellenberg'in davası, krizin etkisiyle tekrar görülmeye başlandı. Schellenberg'e verilen ceza hafif bulundu ve hakkındaki hapis cezası idam cezasına çevrildi.

ULUSLARARASI TEPKİ

Kanada vatandaşı Schellenberg'e verilen idam kararı insan hakları aktivistlerinin Çin'e olan tepkilerini daha da artırdı.

Kanada'nın Çin Büyükelçisi Dominic Barton, "Kararı en sert şekilde kınıyoruz ve Çin'e Robert'i affetme çağrısında bulunuyoruz. Çin'in acımasız ve insani olmayan bu cezasına karşı olduğumuzu defalarca söyledik ve söylemeye devam edeceğiz" açıklamasında bulundu.

Kanada Başbakanı Justin Trudeau da cezanın artırılması nedeniyle oldukça endişeli olduğunu belirterek Schellenberg'e verilen idam cezasını 'keyfi' olarak tanımladı.

Henüz idam gerçekleşmedi ancak Çinli yetkililer Schellenberg davasında geri adım atılmaması yönünde kararlı. Ancak insan hakları aktivistleri, Çin'de her yıl çok sayıda Çin vatandaşının idam edildiğini fakat bu cezaların Çinli olmayan turistlere pek de uygulanmadığını hatırlatarak, Schellenberg davasının takipçisi olacaklarını yüksek perdeden söylemeye devam ediyor.

“ÖLÜM MİNİBÜSLERİ'YLE GÖTÜRÜLÜYORLAR”

İdam cezasına çarptırılan Schellenberg davasıyla Çin'i daha da yakından takip eden insan hakları aktivistleri, ülkedeki problemin büyük olduğuna işaret ediyor.

Yeni yayınlanan bir rapor ise aktivistlerin bu iddiasını doğrular nitelikte. Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Af Örgütü'nün (UAÖ) yayınladığı yeni bir raporda Çin'deki ölüm cezalarının dünya sıralamasında ilk sırada olduğuna dikkat çekildi.

'Ölüm Cezaları ve İdam 2021' başlıklı raporda, küresel çapta verilen idam cezalarının sayısının 2021 yılında tam yüzde 20 oranında arttığına dikkat çekildi.

Raporda insan hakları konusunda karnesi zayıf ülkelerden İran'da küçükten büyük suçlara tam 314 kişinin idam edildiği belirtildi ancak asıl büyük tehlikeyi Çin'in oluşturduğuna vurgu yapıldı.

Raporda ölüme mahkum edilen Çinlilerin 'ölüm minibüsleri'yle stadyum gibi açık alanlarda idam mangaları tarafından kurşuna dizilerek ya da zehirli iğne kullanılarak gizlice idam edildikleri iddia edildi.

UAÖ'nün Çin araştırmacısı Kai Ong, Çin hükümetinin idam cezaları konusunda kararlı olduğuna dikkat çekti.

Ong, "Çin hükümeti, ölüm cezasının kullanılmasının suçlara karşı etkili bir caydırıcı faktör olduğuna inanıyor. Bu suçlar arasında özellikle uyuşturucuyla ilgili suçlar için idam cezası sık tercih edilen bir karar" diye konuştu. Kai Ong, küresel çaptaki uyarılara rağmen Çin'in geri adım atmayacağını düşündüğünü belirterek "Yakın gelecekte Çin'de ölüm cezaları ve idam kararlarının sayısının önemli ölçüde düşmesi pek de olası değil" yorumunda bulundu.