İBRAHİM FİDAN / ORTADOĞU HABER

Kazakistan’ın Mangıstav eyaletinde, 2 Ocak 2022’de LPG fiyatlarına gelen zam nedeniyle başlayan protestolar ülke geneline yayıldı. Protestocular, Almata ve Aktöbe’deki belediye binalarını ele geçirdi.

Ülke genelinde OHAL ilan eden Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Rusya’nın da dahil olduğu Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nden (KGAÖ) askeri yardım talebinde bulundu.

Bölgede yaşanan son gelişmeler üzerine Orta Doğu Haber’e konuşan Gazeteci Samir Babaoğlu, dikkat çekici açıklamalar yaptı.

ZAMLAR DURDURULDU, OLAYLAR ALEVLENDİ

Petrol zengini Orta Asya ülkesi Kazakistan’da akaryakıt fiyatlarının 60 Tengeden 120 Tengeye çıkmasını protesto eden grupların ilk önce Mangıstav’da sokağa çıktığını hatırlatan Babaoğlu, olayların kısa sürede Başkent Nursultan, Aktöbe ve Almata gibi eyaletlere yayıldığını söyledi.

Babaoğlu, LPG’ye gelen zamların durdurulmasının ardından Başbakan Askar Mamin’in de istifa ettiğine dikkat çekti. Babaoğlu, “Ancak söz konusu kararlar protestoları durdurmaya yetmedi, aksine olaylar ülke geneline yayıldı” dedi.

Asker ve polise karşı mukavemet, kamu binalarının ele geçirilmesi, yağmalama ve şiddet olaylarının artması nedeniyle ülke genelinde OHAL ilan edildiğini belirten Babaoğlu, sosyal medya platformlarının kısıtlanması ve kapatılmasının halkın bir araya gelmesine engel olamadığını belirtti.

Babaoğlu, “Özellikle Almatı’da yoğunlaşan protestolarda katılımcıların ne istediklerinin pek de belli değil. Ancak bazı şehirlerdeki gösterilerde cumhurbaşkanının ve diğer yetkililerin istifasını, sivillerden oluşan bir hükümetin kurulmasını talep eden bazı küçük gruplar var. Bunlar bir yandan sosyal ve siyasi reformlar talep ederken, diğer yandan siyasi mahkumların serbest bırakılmasını istiyor” şeklinde konuştu.

ÜLKEYİ ESKİ CUMHURBAŞKANI NAZARBAYEV YÖNETİYOR

Üç yıl önce göreve başlayan Cumhurbaşkanı Tokayev’in istifa etmesini talep eden grupların da olduğunu söyleyen Babaoğlu, genel olarak protestocuların söylemlerinin Nazarbayev’e yönelik olduğunu belirtti.

Babaoğlu, “Tokayev, göreve geldiğinden beri Eski Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in bürokratlarından kurtulmaya çalışıyor. Ancak bunda pek başarılı olduğu söylenemez” dedi.

Kazakistan’da faaliyet gösteren petrol ve doğal gaz şirketlerinin, 2018 yılında istifa eden Eski Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve ailesi tarafından kontrol edildiğini hatırlatan Babaoğlu, bunlardan elde edilen gelirlerin halka ciddi oranda yansımadığını ve bunun da ülkede ciddi sosyal eşitsizliğe neden olduğunu belirtti.

Babaoğlu, “Nazarbayev’in ortanca kızı Dinara Kulibayeva, ülkenin en zenginleri sıralamasında 4. sırada yer alıyor. En zenginler listesine 3. sıradan giren Dinara’nın eşi Timur Kulibayev ise ülkedeki en büyük petrol üreticileri derneği olan KAZENERGY Birliği’nin başkanlığını yapıyor” ifadelerini kullandı.

KAZAKİSTAN GÜVENLİK KONSEYİ BAŞKANLIĞI

Orta Doğu Haber’e özel açıklamalarda bulunan Babaoğlu, Tokayev’in yaşanan son gelişmelerin ardından hala Kazakistan Güvenlik Konseyi’ne başkanlık eden Eski Cumhurbaşkanı Nazarbayev’i azlederek yerine geçtiğini de hatırlattı.

Kazakistan’da yaşanan son gelişmeler ışığında muhalefet partilerinin pasif tutumuna dair de değerlendirmede bulunan Babaoğlu, “Zaten Kazakistan’da muhalefet partilerinin varlığından bahsetmek pek mümkün değil. Göstermelik olarak yapılan seçimlere katılan gruplar çok az sayıda milletvekiliyle parlamentoda temsil ediliyor” dedi.

DEVLET MUHATAP BULAMIYOR

Olayların kısa sürede yatışmasının ise mümkün olmadığına dikkat çeken Babaoğlu, gösterilerde herhangi bir liderin bulunmamasının, devletin bir muhatap bulup göstericileri sakinleştirmek için pazarlık yapma ihtimalini ortadan kaldırdığını kaydetti.

Babaoğlu, iktidarın muhalefetin güçlenmesine izin vermediğini açıklarken, “Protestoların bu kadar yayılmasının en büyük sebebi ise ciddi bir yönlendirmenin olmaması. Halk onları yönlendiren bir liderin eşliğinde değil, tamamen kendiliğinden sokaklara dökülüyor. Bu da devlet yönetiminin kiminle diyalog kurması gerektiği sorununu ortaya çıkarıyor” şeklinde konuştu.

Devletin olayları yatıştırmak için güç kullandığını, ama bazı yerlerde polis ve askerlerin halkla beraber hareket ettiğini belirten Babaoğlu, Kolektif Güvenlik İşbirliği Örgütü bünyesinde Kazakistan’a gönderilen askerlerin “antiterör operasyonlarının” çok ciddi sonuçları olabileceğini söyledi.

Babaoğlu, operasyonların çok fazla can kaybına sebep olabileceği uyarısında bulunarak, “Ancak bu da ters yönde bir harekete neden olabilir, olaylar daha da alevlenebilir” dedi.

RUSYA BU İŞİN NERESİNDE?

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Basın Sözcüsü Dmitri Sergeyeviç Peskov'un önceki gün yaptığı açıklamaya da değinen Babaoğlu, Moskova'nın söz konusu olayları Kazakistan’ın içişleri olarak gördüğünü ve herhangi bir şekilde müdahil olmak istemediğini aktardı.

Rusya'nın petrol ve doğal gaz rezervlerinde dünyada 11. sırada yer alan Kazakistan’daki protestoları körüklediği yönünde çıkan haberlere ise temkinli yaklaşılması gerektiğini ifade eden Babaoğlu, “Ancak bugün baktığımızda, protestoları yatıştırmakta zorlanan Cumhurbaşkanı Tokayev’in isteği üzerine, Kolektif Güvenlik İşbirliği Örgütü bünyesinde Rusya’dan 3 bin asker Kazakistan’a geldi. Rusya belki olayların çıkmasında çok fazla müdahil olan bir güç değil, ama fırsattan değerlendirme konusunda çok iştahlı gözüküyor" dedi.