Nahda Hareketinden, devlet medyasına yönelik baskı iddialarına dair açıklama yapıldı.

Yapılan açıklamada "Ülkede, hak ve özgürlüklerin bastırılması, siyasi partilerin devlet medyasında yer almaktan yoksun bırakılması, medya sektörünün grev hakkının engellenmesi, hak ve özgürlüklere yönelik ciddi ihlaller içeriyor." İfadeleri yer aldı.

Devlet medyasının 2011 yılında Tunus devrimiyle özgürleştirildiği belirtilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

"Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz olağanüstü kararlarının ardından ülkede medyaya yönelik baskı arttı. Resmi yetkililerin, siyasi ve emniyet gücüyle devlet medyasını kontrol altına almak istemesi kabul edilemez."

SİYASİLERİN DEVLET TELEVİZYONUNA ÇIKMALARININ YASAKLANDIĞI İDDİASI

11 Ocak’ta Gazeteciler Sendikası Başkanı Mehdi el-Jelasi, siyasi parti yetkililerinin devlet televizyonlarına çıkmalarının yasaklandığını ileri sürmüş, Tunus Devlet Televizyonu Genel Müdürü Avatif el-Sağruni ise bu iddiaları reddetmişti.

TUNUS’TA SİYASİ KRİZ

Cumhurbaşkanı Kays Said, 25 Temmuz'da ilan ettiği olağanüstü kararlarla parlamentonun çalışmalarını dondurdu ve milletvekili dokunulmazlıklarını kaldırdı.

22 Eylül’de yeni kararnameler yayınlayarak yetkilerini genişleten Said yürütme organını da tamamen kendisine bağladı.

Said'in aldığı bu kararlar, ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına ve ülkenin siyasi kriz yaşamasına yol açtı.