Orta Doğu Solunum Sendromu yani kısa adıyla MERS, ilk defa 2012 yılında Suudi Arabistan'da tanımlanan ve yeni bir coronavirüsün neden olduğu bulaşıcı solunum yolu hastalığı olarak biliniyor. Bağışıklık sistemleri zayıflamış olanlar, yaşlı insanlar ve kanser, şeker hastalığı, kronik akciğer hastalığı olanlarda hastalık daha şiddetli gözlemleniyor.

MERS VİRÜSÜ NEDİR?

MERS (Middle East respiratory syndrome) ya da ODSS (Orta Doğu solunum sendromu) bir koronavirüs enfeksiyonudur. Bu hastalığa sebep olan virüs MERS-CoV’dır. Bu virüsün bulaştığı hastaların yaklaşık olarak yüzde 35-40’ı hayatını kaybetti. Bazı bünyeler hastalığı hafif belirtilerle atlatabilir. Hastalıktan kurtulanların virüsü bulaştırma riski bulunmuyor.

BELİRTİLERİ NELER?

Ateş, titreme, baş ağrısı, baş dönmesi, boğaz ağrısı, kuru öksürük, nefes darlığı, kas ağrısı gibi genellikle solunum yolu hastalıklarının ortak özellikleri ilk şikayetler olarak ortaya çıkıyor.

Ayrıca kusma, ishal gibi gastrointestinal semptomlar da görülüyor. Bazı vakalarda kanlı balgam görülebiliyor. Ateş olmadan hafif solunum yolu hastalığı ve zatürre gelişmeden önce ishal ile gelen atipik vakalar da bildirildi. Hastalık şiddetli olduğunda yoğun bakım ve solunum cihazına gerek duyuluyor. Bazı hastalarda da özellikle böbreklerde organ yetmezliği meydana geldi. MERS-CoV vakalarının yaklaşık %40'ı hayatını kaybetti.

NASIL BULAŞIR?

Şu an için MERS-CoVirüsünün develerden kaynaklandığından şüphelenilmektedir. Ancak hastalığın insanlara nereden ve nasıl bulaştığı henüz kesin olarak bilinmiyor. Hastalık insandan insana yakın temas ile bulaşabilmektedir ancak şu an için hızla yayılmıyor. İnsandan insana olan bu bulaşma aile bireyleri, hastanelerdeki hastalar ve sağlık çalışanları arasında olmuştur.

TÜRKİYE’DE GÖRÜLDÜ MÜ?

İlk olarak 2012 yılında Suudi Arabistan’da tespit edildi. Türkiye’de MERS sebebiyle ilk ölüm vakası ise 2014 yılının Ekim ayı içerisinde Suudi Arabistan’da çalışan Hatay ili nüfusuna kayıtlı olan bir kişinin Türkiye’ye dönüş yaptıktan sonra hayatını kaybetmesi olayıdır.

MERS VİRÜSÜ TEDAVİSİ

MERS-CoV için özel bir tedavi olmaması, virüsün tam bilinmemesi nedeni ile uygulanan tedavi destekleyici, ikincil enfeksiyonları ve komplikasyonları önlemeye yöneliktir.
MERS-CoV tanısı almış kişiler mekanik solunum desteği ve solunum izolasyonu sağlayabilecek bütün hastanelerde takip ve tedavi edilebilirler.

Eğer bir kişi MERS-CoV enfeksiyonu açısından kesin tanı almışsa veya şüpheleniliyorsa ve hastaneye yatması gerekmiyorsa;

Evindeki ve toplumdaki diğer kişilere hastalığı bulaştırma riski nedeni ile evindeki diğer kişilerden farklı bir odada oturmalı,

Doktor randevusu öncesi durumu hakkında sağlık kuruluşuna bilgi verilmeli,

Öksürdüğünde veya hapşırdığında bir mendille (tercihen kağıt mendille) ağzını kapatmalı, kullanılmış mediller ağzı kapalı ve delik olmayan naylon poşetlere konularak ağzı kapatılarak ikinci bir naylon poşet içerisinde atılmalı,

Ellerini sıklıkla yıkamalı;

Başka bir kişi/kişiler ile aynı ortamı paylaştığı (ev, sokak, toplu taşıma araçları, hastane vb.)zaman yüz maskesi takmalı,

Kişisel eşyalarını başkaları ile paylaşmamalı, ev halkının bardak, tabak, havlu gibi eşyalarını kullanmamalı; eğer kullanması gerekirse bu eşyaları iyice su ve sabunla yıkamalıdır.

Ayrıca bulgularını takip etmeli, eğer hastalığında bir kötüleşme olursa acil tıbbi yardım istemelidir.

MERS-CoV enfeksiyonu için tanı konulmuş veya değerlendirmesi devam eden bir kişi ile yakın temas etmiş olanlar, son temaslarından sonraki 14 gün boyunca günde iki kez ateşleri ölçülmeli, öksürük, solunum sıkıntısı ile baş ağrısı, boğaz ağrısı, bulantı-kusma ve ishal gibi diğer erken semptomların olup olmadığını takip etmelidirler.

Hamile ve emziren bayanlarla çocuklar için özel bir uygulama gerekmeyip diğer hastalara yapılan önerilerle aynıdır. Sadece annenin bebeğine yaklaşırken yüz maskesi takması önerilir.