İBRAHİM FİDAN / ORTADOĞU HABER
Dini, etnik ve siyasi baskıların arttığı Filistin'de uygulanan soykırıma uluslararası camianın dikkatini çekmek isteyen Sivil Toplum Örgütleri (STK) Mavi Marmara saldırısının 12. yıldönümünde eylem çağrısı yaptı.
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı ile Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği tarafından organize edilen eylemde, yürüyüş düzenlenme kararı alındı.
Mavi Marmara Yoluna Devam Ediyor sloganıyla gerçekleştirilecek olan etkinlik, 31 Mayıs Salı günü Fatih Camii’nden başlayacak ve Edirnekapı Şehitliğinde son bulacak.
Filistin gönüllüleri yürüyüşle, bir kez daha tüm dünyaya İsrail zulmünü haykıracak. Yürüyüşün sonunda ise İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım katılımcılara hitap edecek.
MAVİ MARMARA BASKINI ÜZERİNDEN 12 YIL GEÇTİ
İsrail işgal kuvvetleri, 2010 yılında karadan, denizden ve havadan abluka altında tutulan Gazze Şeridi'ne "Rotamız Filistin, Yükümüz Özgürlük" sloganıyla insani yardım ulaştırmayı hedefleyen insani yardım filosuna baskın düzenledi.
Tamamen sivil insanlardan oluşan 6 gemilik özgürlük filosunun en büyük gemisi Mavi Marmara’ya 31 Mayıs 2010 akşamı uluslararası sularda, hukuka aykırı biçimde düzenlenen saldırıda, 10 kişi hayatını kaybetti, 56 kişi de yaralandı.
Saldırı sonucu hayatını kaybeden Ali Haydar Bengi, Cengiz Songür, Çetin Topçuoğlu, Necdet Yıldırım, Cevdet Kılıçlar, İbrahim Bilgen, Fahri Yaldız, Furkan Doğan, Cengiz Akyüz ve Uğur Süleyman Söylemez'in isimleri memleketleri başta olmak üzere Türkiye'nin çeşitli illerinde ve Gazze'de yaptırılan kalıcı eserlerle yaşatılıyor.
AYNI GECE İSKENDERUN'DA TERÖR SALDIRISI YAŞANDI
Mavi Marmara saldırısının olduğu gece, terör örgütü PKK/YPG mensupları, Hatay'ın İskenderun ilçesinde bulunan Deniz İkmal Destek Komutanlığı'na saldırı düzenlemişti.
Nöbet değişim sırasında roketatarla düzenlenen hain saldırıda, 6 kahraman Türk askeri şehit olmuş, 7 asker de yaralanmıştı.
PKK’nın saldırısı sonucu şehit olan Serhat Aslan, Kerem Oğuz Erbay, İsmail Kartal, Erol Tavukçu, Ümit Akbulut ve Erhan Terletme’nin cenazeleri, ertesi gün toprağa verilmek üzere memleketlerine gönderilmişti.
