Geçtiğimiz Cumartesi günü Clubhouse isimli sosyal medya uygulamasındaki bir canlı sohbete katılan el Mişri, kanalda bazı gazeteci ve aktivistlerin sorularını yanıtlayarak güncel gelişmelere dair görüşlerini ifade etti.

Rus istihbarat servislerince kullanıldığı öne sürülen Wagner şirketinin Libya'daki varlığıyla ilgili konuşan Yüksek Devlet Konseyi Başkanı el Mişri, "Wagner, Sirte ve Cufra'da kendisine ait mevzilerin etrafında hendekler kazdı. İki bölgede de en büyük askeri üslere gizlediği 30 savaş jeti de bulunuyor" ifadelerini kullandı.

Rusya'nın Libya topraklarındaki askeri varlığını artırarak ne amaçladığına dair yorumlarını da aktaran el Mişri'ye göre Moskova Kuzey Afrika'da bir 'dayanak' arıyordu ve onu Libya'da buldu. Öte taraftan Wagner'in Orta Afrika'da Cumhurbaşkanı belirleyecek kadar etkin olduğunu öne süren el Mişri, Rusya'nın Çad'dan Akdeniz'e kadar tüm bölgede bir kuşak olarak daha etkin olma gayretinde olduğunu savundu.

PUTİN LİBYA'DA NE YAPMAK İSTİYOR?

Rusya'nın Yakın Çevre Doktrini (Near Abdroad) bağlamında ele aldığı ülkeler arasında yer alan Libya, esasen Sovyetler ile ABD arasındaki Soğuk Savaş döneminden bu tarafa Moskova ile Batı ittifakı arasındaki bir temas ve rekabet noktası olma özelliğini korumaktaydı. Özellikle devrik Libya lideri Kaddafi döneminde zaman zaman her iki tarafa da yakınlaşan Libya'da rejim değişikliğinin ardından ortaya çıkan boşluğu pek çok devlet kendisine yakın silahlı devlet dışı aktörler inşa ederek doldurdu. Rusya da bu süreçte Libya'ya önce istihbarat operasyonları üzerinden nüfuz ederken ardından fiilen paralı asker gruplarıyla birlikte ülkeye ciddi silah sistemleri sevk etti. Ülkede el Mişri'nin bahsettiği gibi Rus savaş uçakları ile birlikte yine Rusya'ya ait hava savunma sistemleri de bulunuyor. Uluslararası kamuoyundaki yaygın kanaate göre Putin, Libya'yı Afrika'ya açılan bir köprü olarak gördüğü gibi aynı zamanda Doğu Akdeniz'deki jeopolitik konumunu güçlendirmek için de önemli görüyor.