Birleşmiş Milletler (BM) insan hakları uzmanlarından yapılan yazılı açıklamada, darbenin gerçekleştiği 1 Şubat 2021'den bu yana uygulanan internet yasaklarının "askeri yönetimin zorbalıklarını saklama çabası olduğu" vurgulanarak, "İnternet erişimi yasağı, ordunun insan hakları ihlallerine dair gazeteciler, insan hakları gözlemcileri ve insani yardım kuruluşlarının delil toplaması önünde bir engeldir." ifadesi yer aldı.

Myanmar ordusunun darbe karşıtı hareketlerin yoğunlaştığı bölgelerde internet erişimi yasaklarını ilerletmesi "dijital diktatörlük kurma çabası" olarak tanımlanan açıklamada, "İnternet üzerinden erişim, ordunun rastgele saldırıları karşısında sığınma arayan ve giderek kötüleşen ekonomik krizden haberdar olmak isteyen milyonlarca Myanmarlı için ölüm kalım meselesi olmuştur." denildi.

Açıklamada, Myanmar ordusunun internet erişim yasakları kınanırken, BM üyesi ülkelere, Myanmar ordusuna "internet üzerinden takip teknolojisi satışının yasaklanması dahil, yaptırımlar uygulama" çağrısında bulunuldu.

Uluslararası camianın Myanmar'da yaşananlara sessiz kalamayacağı vurgulanan açıklamada, "Myanmar halkı, cuntanın ifade özgürlüğü ve bilgiye erişimine saldırıları karşısında daha güçlü bir uluslararası karşılık bekliyor." ifadesine yer verildi.

DARBE SONRASI YAŞANAN YASAKLAR

Myanmar'da Şubat 2021'deki askeri darbeden 2 hafta sonra askeri yönetim, ülke genelinde internet ve sosyal medya platformlarına erişime kısıtlamalar getirmişti.

Ağustos 2021'de ordu, darbe karşıtı hareketlerin geniş destek bulduğu Sagaing eyaletine bağlı 31 ilçede internetin tamamen kapatılması emri vermişti.

Darbenin ardından askeri yönetimin Elektronik İşlemler Yasası için öngördüğü düzenleme metninde internet erişiminin gerekli görüldüğünde kısıtlanması, toptan yasaklanması ve internet yasaklarını delmek için sanal özel ağ (VPN) uygulamalarını kullananların 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasına imkan tanınıyor.

Yasa tasarısı henüz meclisten geçmemesine rağmen askeri yönetim, tasarıda öngörülen cezai yaptırımları uyguluyor.

Bunun yanı sıra Myanmar ordusu, yurt dışından satın aldığı özel takip sistemi kapsamında internet kullanıcılarının kişisel verilerine erişebiliyor.

MYANMAR'DA DARBE

Myanmar ordusu, 2020'deki genel seçimlerde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu. Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Çii başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal ilan etmişti.

Myanmar ordusunun darbe karşıtı protestocu ve isyancı gruplara silahlı müdahalesi sonucu bugüne kadar 1800'ün üzerinde kişi hayatını kaybetti, binlerce gösterici gözaltına alındı.

Darbeden bu yana yaklaşık 13 bin kişi gözaltına alınırken 10 binin üzerinde kişi ise hala içeride tutuluyor.

Myanmar askeri mahkemeleri, tutuklulardan ikisi çocuk 114 siyasi mahkuma ölüm cezası verdi.

ARAKANLI MÜSLÜMANLARA ETNİK TEMİZLİK

Myanmar'ın Arakan eyaletinde 2012'de Budistler ile Müslümanlar arasında çatışmalar çıkmış, olaylarda çoğu Müslüman binlerce kişi katledilmiş, yüzlerce ev ve iş yeri ateşe verilmişti.

Arakan'daki sınır karakollarına 25 Ağustos 2017'de düzenlenen eş zamanlı saldırıları gerekçe gösteren Myanmar ordusu ve Budist milliyetçiler, kitlesel şiddet eylemleri başlatmıştı.

BM'ye göre, Ağustos 2017'den sonra Arakan'daki baskı ve zulümden kaçıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 900 bini geçti.

Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayımladıkları uydu görüntüleriyle yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtlamıştı.

BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.